Kelime: Saat
Kelimenin İngilizce Anlamı:
- Clock: A device used for measuring and indicating time.
(Short and clear explanation)
Türkçe Anlamı:
- Zamanı ölçen ve gösteren araç
- Aynı zamanda “saat”, belirli bir zaman dilimini ifade edebilen terim
Kelime Türü: İsim
Eş Anlamlılar:
- Clock, timepiece
- (Bazı durumlarda “watch” – özellikle bileklik saat anlamında – eş anlamlı olarak değerlendirilebilir)
Karşıt Anlamlılar:
- Kelimenin doğrudan zıt anlamlısı olmamakla birlikte, “zamanın akışının durması” gibi soyut kavramlar zıtlık yaratabilir (ancak dilsel anlamda doğrudan bir karşıt yoktur).
Etimoloji (Kelimenin Kökeni ve Tarihçesi)
- Köken ve Dilsel Geçmiş:
“Saat” kelimesi, Türkçeye Arapça “سَاعَة” (sa‘a) kelimesinden geçmiştir. Arapça’da “saat” hem “zaman dilimi” hem de “zamanı ölçen araç” anlamına gelir. Osmanlı döneminde dilimize yerleşen bu kelime, hem günlük yaşamda hem de resmi belgelerde sıkça kullanılmıştır. - Tarihsel Gelişim:
İlk kullanımlarında zamanın ölçümü ve organizasyonu açısından büyük öneme sahip olan “saat”, yüzyıllar içinde mekanik icatların, endüstrileşmenin ve dijital devrimin etkisiyle evrim geçirmiştir. Geleneksel mekanik saatlerden modern dijital ve atomik saatlere kadar gelişen teknolojik serüven, “saat” kavramını yalnızca zaman göstergesi olarak değil, aynı zamanda kültürel bir simge olarak da konumlandırmıştır. - Kültürel Yansımalar:
Tarih boyunca saat, toplumsal düzen, organizasyon ve hatta felsefi düşünceyle ilişkilendirilmiş; “her şeyin bir zamanı vardır” gibi deyimlerle günlük yaşama ve edebiyata yansımıştır.
Kullanım Sıklığı ve Trendler
- Günlük Yaşamda Kullanımı:
“Saat” kelimesi, hem evlerde, iş yerlerinde hem de kamu alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Geleneksel duvar saatlerinden modern akıllı saatlere kadar her alanda karşımıza çıkar. - Trend ve Popülerlik:
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte dijital ekranlı ve internet bağlantılı saatler popülerleşmiş; ancak mekanik ve antika saatlere olan ilgi de koleksiyoncular ve tasarım meraklıları arasında artmıştır. - Kültürel Etki:
Her toplumda zamanı ölçmenin önemi nedeniyle “saat” kelimesi, iletişimden iş dünyasına, eğitimden sanata kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Sosyal medya, reklam ve SEO çalışmaları açısından da “saat” ve onun varyasyonları sıkça aranan terimler arasındadır.
Deyimler ve Kalıp İfadeler
- Zamanla İlgili Deyimler:
- “Her şeyin zamanı vardır”: Zamanın evrenselliğini vurgulayan bir ifadedir.
- “Saatin ucunu kaçırmak”: Bir işi zamanında tamamlayamamak, geç kalmak anlamında kullanılır.
- “Tam zamanında, saat gibi”: Dakik, düzenli ve özenli bir durumu ifade eder.
- Popüler Kalıp İfadeler:
- “Saat kaç?” günlük konuşmalarda zamanı sormak için en temel ifadedir.
- “Saatine bakmak”: Zamanı kontrol etmek, programı takip etmek anlamına gelir.
- “Saniyeler, dakikalar, saatler geçmek”: Zamanın akışını anlatmak için kullanılan kalıp ifadelerdir.
Telaffuz (Fonetik Yazım ve Sesli Telaffuz)
- IPA: /sɑːt/
Türkçe’de “saat” kelimesi genellikle /sat/ şeklinde telaffuz edilse de, çift sesli “aa” ifadesi vurguyu artırır. - Sesli Telaffuz:
- Eğer mümkünse, Forvo gibi sitelerden “saat” kelimesinin ses kaydına ulaşabilirsiniz.
10 Farklı Alan için Örnek Cümleler
- Günlük Konuşma:
- İngilizce: I glanced at the clock to see if I was late.
- Türkçe: Geç kalıp kalmadığımı görmek için saate baktım.
- Akademik Kullanım:
- İngilizce: The clock in the study provided an excellent example of timekeeping evolution.
- Türkçe: Çalışma odasındaki saat, zaman ölçüm evriminin mükemmel bir örneğini sundu.
- İş Dünyası:
- İngilizce: In our meeting, we scheduled every task down to the minute, relying on our precise clock system.
- Türkçe: Toplantımızda, her işi dakikasına kadar planladık; kesin saat sistemimize güvendik.
- Teknoloji:
- İngilizce: Modern digital clocks now integrate with smart home systems seamlessly.
- Türkçe: Modern dijital saatler artık akıllı ev sistemleriyle sorunsuz entegrasyon sağlıyor.
- Edebiyat:
- İngilizce: The clock’s rhythmic ticking in the novel symbolized the inexorable march of time.
- Türkçe: Romandaki saatin ritmik tıkırtısı, zamanın durdurulamaz ilerleyişini simgeliyordu.
- Spor:
- İngilizce: The referee checked the clock before making his final decision in the game.
- Türkçe: Hakem, maçın son kararı öncesinde saate baktı.
- Sağlık:
- İngilizce: In the hospital, synchronized clocks ensure that every medical procedure starts on time.
- Türkçe: Hastanede, senkronize saatler her tıbbi müdahalenin zamanında başlamasını sağlıyor.
- Hukuk:
- İngilizce: The courtroom clock played a crucial role in maintaining strict time limits during trials.
- Türkçe: Mahkeme salonundaki saat, duruşmalar sırasında belirlenen sıkı zaman sınırlarının korunmasında kritik rol oynadı.
- Bilim:
- İngilizce: Researchers use highly accurate clocks to measure time intervals in their experiments.
- Türkçe: Araştırmacılar, deneylerinde zaman aralıklarını ölçmek için son derece hassas saatler kullanıyor.
- Sanat:
- İngilizce: The installation featured a giant clock that challenged viewers to reflect on the concept of time.
- Türkçe: Enstalasyonda, izleyicileri zaman kavramı üzerine düşünmeye teşvik eden devasa bir saat yer alıyordu.
Karşılaştırmalı Kullanımlar
- “Saat” vs. “Zaman”:
- Saat daha çok zamanı ölçen cihaz ya da belirli bir zaman dilimini ifade ederken, zaman genel olarak olayların akışını ve sürekliliğini anlatır.
- “Clock” vs. “Watch”:
- İngilizcede clock genellikle duvar ya da masa saatlerini ifade ederken, watch daha çok bileklik şeklindeki zaman ölçerleri tanımlar. Türkçede her ikisi de “saat” olarak karşılanabilir ancak kullanım bağlamı farklılık gösterebilir.
- Geleneksel ve Modern Yaklaşımlar:
- Geleneksel mekanik saatler, zanaatkarlık ve estetik yönleriyle öne çıkarken; modern dijital saatler, teknolojik yenilik ve pratiklik açısından farklılık gösterir. Her iki kullanım da toplumda kendine has bir yer edinmiştir.
Çeviri Farklılıkları
- ABD ve İngiltere İngilizcesi:
- Her iki bölgede de “clock” terimi zaman ölçen cihazı ifade eder; ancak ABD’de “watch” kelimesi, özellikle bileklik saatler için yaygınken, İngiltere’de “clock” ifadesi daha geniş anlamda kullanılabilir.
- Türkçe’de Kullanım:
- Türkçede “saat” kelimesi hem zamanı ölçen nesneyi hem de zaman dilimini ifade edebilir. Dolayısıyla, bağlama göre cümlenin içeriği belirleyici olmaktadır.
- Çeviri İpuçları:
- İngilizce cümlelerde “clock” kelimesi kullanıldığında, Türkçe çeviride genellikle “saat” tercih edilir. Ancak, bileklik saatleri söz konusu olduğunda “kol saati” ifadesi de eklenebilir.
Kelimenin Alternatif Anlamları
- Zaman Dilimi Olarak “Saat”:
- “Ders saati”, “çalışma saati”, “maç saati” gibi kalıplarda belirli bir zaman dilimini ifade eder.
- Simgesel Anlam:
- Edebiyatta ve sanatta “saat”, zamanın akışını, hayatın geçiciliğini veya kaderin kaçınılmazlığını simgeleyebilir.
- Teknik Anlamlar:
- Bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojilerinde “saat sinyali” terimi, sistemlerin senkronizasyonunu sağlamak amacıyla kullanılır.
Kolaydan Zora 150 İngilizce Cümle ve Türkçe Açıklamaları
Aşağıda, “saat/clock” kelimesini içeren, basitten karmaşığa doğru sıralanmış 150 örnek İngilizce cümle ve Türkçe açıklamaları sunulmuştur:
- English: The clock is on the wall.
Türkçe: Saat duvarda. - English: My clock tells the time.
Türkçe: Saatim zamanı gösterir. - English: I bought a new clock yesterday.
Türkçe: Dün yeni bir saat aldım. - English: The clock chimes every hour.
Türkçe: Saat her saat çalar. - English: A ticking clock creates a peaceful ambiance.
Türkçe: Tıkırtı yapan saat huzurlu bir atmosfer yaratır. - English: The kitchen clock is very old.
Türkçe: Mutfaktaki saat çok eski. - English: I need to fix my broken clock.
Türkçe: Bozuk saatimi tamir etmem gerekiyor. - English: The digital clock displays time clearly.
Türkçe: Dijital saat zamanı net bir şekilde gösterir. - English: A clock is an essential household item.
Türkçe: Saat, evde vazgeçilmez bir eşyadır. - English: I set my clock to the correct time.
Türkçe: Saatimi doğru zamana ayarladım. - English: The clock’s hands move smoothly.
Türkçe: Saatin kolları akıcı bir şekilde hareket eder. - English: I admire the design of the antique clock.
Türkçe: Antika saat tasarımına hayranım. - English: A large clock is hanging in the town square.
Türkçe: Şehir meydanında büyük bir saat asılı. - English: The clock tower is a famous landmark.
Türkçe: Saat kulesi ünlü bir simge yapıdır. - English: I check my clock before leaving home.
Türkçe: Evden çıkmadan önce saatime bakarım. - English: The clock in the office is always punctual.
Türkçe: Ofisteki saat her zaman dakiktir. - English: I bought a stylish clock for my living room.
Türkçe: Oturma odam için şık bir saat aldım. - English: The clock mechanism is intricate and fascinating.
Türkçe: Saat mekanizması karmaşık ve büyüleyicidir. - English: I enjoy listening to the clock’s rhythmic ticking.
Türkçe: Saatin ritmik tıkırtısını dinlemekten keyif alırım. - English: The clock’s design combines modern and classical elements.
Türkçe: Saatin tasarımı modern ve klasik öğeleri birleştirir. - English: I often glance at the clock to manage my schedule.
Türkçe: Programımı yönetmek için sık sık saate bakarım. - English: The clock not only tells time but also serves as a decorative piece.
Türkçe: Saat sadece zamanı söylemekle kalmaz, aynı zamanda dekoratif bir öğedir. - English: After repairing the clock, it started ticking accurately again.
Türkçe: Saati tamir ettikten sonra, yeniden doğru tıkırtı yapmaya başladı. - English: The clock’s chime resonates throughout the quiet neighborhood.
Türkçe: Saatin çanı sessiz mahallede yankı yapar. - English: Every morning, the sound of the clock signals the beginning of a new day.
Türkçe: Her sabah, saat sesi yeni bir günün başlangıcını işaret eder. - English: The old clock in the museum has witnessed centuries of history.
Türkçe: Müzedeki eski saat, yüzyılların tarihine tanıklık etmiştir. - English: A malfunctioning clock can disrupt the rhythm of daily routines.
Türkçe: Arızalı bir saat, günlük rutinlerin ritmini bozabilir. - English: The clock is an iconic symbol of time in many cultures.
Türkçe: Saat, birçok kültürde zamanın ikonik sembolüdür. - English: The intricate details of the clock’s face are captivating.
Türkçe: Saatin kadranındaki karmaşık detaylar büyüleyicidir. - English: I find the history of clockmaking both inspiring and complex.
Türkçe: Saat yapım tarihini hem ilham verici hem de karmaşık buluyorum. - English: The clock’s pendulum swings with a hypnotic regularity.
Türkçe: Saatin sarkaçı hipnotik bir düzen içinde sallanır. - English: A beautifully crafted clock can be an heirloom passed down through generations.
Türkçe: Güzelce işlenmiş bir saat, nesilden nesile aktarılan bir yadigar olabilir. - English: In the study, the clock’s persistent ticking creates a contemplative atmosphere.
Türkçe: Çalışma odasında, saatin sürekli tıkırtısı düşünceli bir atmosfer yaratır. - English: The clock tower in the city center attracts many tourists.
Türkçe: Şehir merkezindeki saat kulesi birçok turisti cezbetmektedir. - English: Modern clocks often incorporate digital displays and smart technology.
Türkçe: Modern saatler genellikle dijital ekranlar ve akıllı teknolojiyi içerir. - English: Despite technological advances, traditional clocks remain cherished by many.
Türkçe: Teknolojik gelişmelere rağmen, geleneksel saatler birçok kişi tarafından değerli kabul edilir. - English: The clock’s hands, moving in perfect harmony, indicate precision in timekeeping.
Türkçe: Saatin kolları kusursuz bir uyum içinde hareket ederek zamanın hassasiyetini gösterir. - English: In literature, the clock often symbolizes the relentless passage of time.
Türkçe: Edebiyatta, saat genellikle zamanın durdurulamaz akışını simgeler. - English: During the auction, the rare clock fetched a high price.
Türkçe: Müzayedede, nadir bulunan saat yüksek bir fiyata alıcı buldu. - English: Clock design has evolved significantly, merging art with engineering.
Türkçe: Saat tasarımı, sanatı mühendislikle harmanlayarak önemli ölçüde evrim geçirmiştir. - English: The clock, with its vintage charm and modern functionality, represents a fusion of eras.
Türkçe: Saat, eski cazibesi ile modern işlevselliği bir araya getirerek dönemlerin birleşimini temsil eder. - English: An elaborate clock mechanism is often a subject of admiration among horologists.
Türkçe: Ayrıntılı bir saat mekanizması, saat bilimcileri arasında hayranlık uyandıran bir konudur. - English: Clock synchronization is critical in scientific experiments that require precise timing.
Türkçe: Kesin zamanlamaya ihtiyaç duyan bilimsel deneylerde saat senkronizasyonu kritik öneme sahiptir. - English: In urban settings, public clocks serve as communal timekeepers.
Türkçe: Kentsel alanlarda, halka açık saatler toplumsal zaman göstergesi olarak görev yapar. - English: The clock’s rhythmic sound can evoke nostalgia for simpler times.
Türkçe: Saatin ritmik sesi, daha basit zamanlara duyulan nostaljiyi uyandırabilir. - English: A malfunctioning clock may lead to inefficiencies in various automated systems.
Türkçe: Arızalı bir saat, çeşitli otomatik sistemlerde verimsizliklere neden olabilir. - English: Architects often incorporate large, decorative clocks into the facades of historic buildings.
Türkçe: Mimarlar, tarihi binaların cephelerine büyük, dekoratif saatler entegre ederler. - English: The timeless design of the clock has influenced modern timepiece aesthetics.
Türkçe: Saatin zamansız tasarımı, modern saat estetiğini etkilemiştir. - English: In cinematic narratives, the clock frequently marks pivotal moments in the storyline.
Türkçe: Sinema anlatılarında, saat sıklıkla hikayenin kritik anlarını işaret eder. - English: The synchronization of clocks across different time zones is essential for global communications.
Türkçe: Farklı saat dilimlerindeki saatlerin senkronizasyonu, küresel iletişim için esastır. - English: During international conferences, participants rely on precise clocks to coordinate schedules.
Türkçe: Uluslararası konferanslarda, katılımcılar programlarını koordine etmek için kesin saatlere güvenirler. - English: The integration of clocks with wireless technology has revolutionized timekeeping.
Türkçe: Saatlerin kablosuz teknolojiyle entegrasyonu, zaman ölçümünde devrim yaratmıştır. - English: In literature, the passing of time is often metaphorically represented by a steadily ticking clock.
Türkçe: Edebiyatta, geçen zaman genellikle düzenli tıkırtı yapan bir saatle mecazi olarak ifade edilir. - English: The ancient clock tower stands as a testament to historical craftsmanship.
Türkçe: Antik saat kulesi, tarihsel ustalığın bir göstergesi olarak ayakta durur. - English: Scientists calibrate clocks to ensure the accuracy of experimental data.
Türkçe: Bilim insanları, deneysel verilerin doğruluğunu sağlamak için saatleri kalibre eder. - English: A high-precision clock is indispensable in experiments involving quantum mechanics.
Türkçe: Kuantum mekaniği içeren deneylerde yüksek hassasiyetli bir saat vazgeçilmezdir. - English: In modern society, clocks are integrated into nearly every aspect of daily life.
Türkçe: Modern toplumda, saatler günlük yaşamın hemen her alanına entegre edilmiştir. - English: The clock’s design reflects a blend of art and advanced engineering.
Türkçe: Saatin tasarımı, sanat ile ileri mühendisliğin birleşimini yansıtır. - English: Historical clocks in museums offer insight into the evolution of timekeeping technology.
Türkçe: Müzelerdeki tarihi saatler, zaman ölçüm teknolojisinin evrimine dair ipuçları sunar. - English: The digital clock’s minimalist interface appeals to contemporary aesthetics.
Türkçe: Dijital saatin minimalist arayüzü, çağdaş estetiğe hitap eder. - English: Public clocks, often situated in city centers, function as both timekeepers and historical monuments.
Türkçe: Şehir merkezlerinde bulunan halka açık saatler, hem zaman göstergesi hem de tarihsel anıt işlevi görür. - English: The intricate workings of a clock are a marvel of mechanical engineering.
Türkçe: Bir saatin karmaşık işleyişi, mekanik mühendisliğin harikasıdır. - English: Technological advancements have led to clocks that are more accurate than ever before.
Türkçe: Teknolojik ilerlemeler, hiç olmadığı kadar doğru çalışan saatlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. - English: The symbolism of a clock in art often represents the inevitability of change.
Türkçe: Sanatta, saat sembolizmi genellikle değişimin kaçınılmazlığını temsil eder. - English: Contemporary clock designs often incorporate sustainable materials.
Türkçe: Çağdaş saat tasarımları sıklıkla sürdürülebilir malzemeler kullanır. - English: In many cultures, clocks have become a symbol of modernity and progress.
Türkçe: Birçok kültürde, saatler modernlik ve ilerlemenin sembolü haline gelmiştir. - English: Clock towers, with their prominent presence, continue to captivate urban landscapes.
Türkçe: Öne çıkan saat kuleleri, kentsel peyzajları etkilemeye devam eder. - English: Historically, clocks were a luxury item reserved for the elite.
Türkçe: Tarihsel olarak, saatler yalnızca seçkinlere mahsus lüks eşyalar olarak kabul edilirdi. - English: The evolution of clocks mirrors humanity’s quest for precision in measuring time.
Türkçe: Saatlerin evrimi, zamanı ölçmede insanın hassasiyet arayışının yansımasıdır. - English: Integrating analog and digital clock technologies has resulted in versatile timekeeping solutions.
Türkçe: Analog ve dijital saat teknolojilerinin entegrasyonu, çok yönlü zaman ölçüm çözümleri ortaya çıkarmıştır. - English: The study of chronometry delves into the accuracy and precision of clocks over centuries.
Türkçe: Kronometri çalışmaları, yüzyıllar boyunca saatlerin doğruluk ve hassasiyetine odaklanır. - English: A meticulously crafted clock is not only a timekeeper but also a piece of art.
Türkçe: Titizlikle üretilmiş bir saat, sadece zamanı gösteren araç değil aynı zamanda bir sanat eseridir. - English: Clocks have been at the center of numerous scientific experiments, testing theories of time.
Türkçe: Saatler, zaman teorilerini test eden pek çok bilimsel deneyin merkezinde yer almıştır. - English: The transition from mechanical to electronic clocks marked a significant technological leap.
Türkçe: Mekanik saatlerden elektronik saatlere geçiş, önemli bir teknolojik sıçramayı simgeler. - English: Cultural festivals often feature historical clocks as part of their celebration.
Türkçe: Kültürel festivallerde, tarihi saatler kutlamaların önemli bir parçası olarak yer alır. - English: In literature, authors use clocks as a metaphor to explore themes of mortality and inevitability.
Türkçe: Edebiyatta, yazarlar saatleri ölümlülük ve kaçınılmazlık temalarını keşfetmek için mecazi olarak kullanır. - English: An accurately functioning clock is paramount in coordinating international events.
Türkçe: Doğru çalışan bir saat, uluslararası etkinliklerin koordinasyonunda hayati önem taşır. - English: The implementation of atomic clocks has redefined the standard of time measurement.
Türkçe: Atomik saatlerin kullanıma alınması, zaman ölçüm standartlarını yeniden tanımlamıştır. - English: Historically, the synchronization of clocks across regions revolutionized global commerce.
Türkçe: Bölgeler arası saat senkronizasyonu, tarihsel olarak küresel ticareti devrim niteliğinde değiştirmiştir. - English: The delicate balance between aesthetics and functionality is evident in high-end clock designs.
Türkçe: Estetik ile işlevsellik arasındaki ince denge, üst düzey saat tasarımlarında kendini gösterir. - English: Advancements in clock technology have significantly improved our ability to measure time with extreme precision.
Türkçe: Saat teknolojisindeki gelişmeler, zamanı son derece hassas ölçme yeteneğimizi önemli ölçüde artırmıştır. - English: Many modern clocks are equipped with smart features that allow remote time synchronization.
Türkçe: Birçok modern saat, uzaktan saat senkronizasyonuna olanak tanıyan akıllı özelliklerle donatılmıştır. - English: In academic research, clocks serve as a critical tool for experiments requiring temporal accuracy.
Türkçe: Akademik araştırmalarda, kesin zaman gerektiren deneylerde saatler kritik bir araçtır. - English: The invention of the quartz clock revolutionized the field of horology by offering unparalleled accuracy.
Türkçe: Kvars saatinin icadı, benzeri görülmemiş doğruluk sunarak saat bilimine devrim getirdi. - English: An interdisciplinary study on the evolution of clocks reveals the intersection of art, science, and technology.
Türkçe: Saatlerin evrimine dair disiplinlerarası bir çalışma, sanat, bilim ve teknolojinin kesişim noktalarını ortaya koyar. - English: The persistent ticking of a clock can provide a rhythmic backdrop that enhances concentration during work.
Türkçe: Bir saatin sürekli tıkırtısı, çalışma sırasında konsantrasyonu artıran ritmik bir zemin oluşturabilir. - English: Many cultures celebrate the passage of time with events that center around historically significant clocks.
Türkçe: Birçok kültür, tarihsel öneme sahip saatler etrafında şekillenen etkinliklerle zamanı kutlar. - English: The synchronization of clocks in the digital age has become more challenging due to network latencies.
Türkçe: Dijital çağda, ağ gecikmeleri nedeniyle saatlerin senkronizasyonu daha da zorlaşmıştır. - English: The meticulous study of a clock’s mechanics provides valuable insights into the history of technological innovation.
Türkçe: Bir saatin mekanik yapısının titizlikle incelenmesi, teknolojik inovasyon tarihine dair değerli ipuçları verir. - English: In literary symbolism, the relentless ticking of a clock often mirrors the unstoppable progression of time and fate.
Türkçe: Edebi sembolizmde, saatin durmaksızın tıkırtısı, zamanın ve kaderin durdurulamaz akışını yansıtır. - English: As clocks have evolved, so too has our understanding of time as a multidimensional concept.
Türkçe: Saatler evrildikçe, zamanı çok boyutlu bir kavram olarak anlama biçimimiz de değişti. - English: The rhythmic oscillation of the clock’s pendulum has been studied extensively in physics.
Türkçe: Saatin sarkacının ritmik salınımı, fizik alanında kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. - English: Advanced clocks now integrate with global positioning systems to provide real-time updates.
Türkçe: Gelişmiş saatler, gerçek zamanlı güncellemeler için artık küresel konumlandırma sistemleriyle entegre çalışır. - English: In modern households, clocks are no longer mere time-telling devices but also serve as artistic statement pieces.
Türkçe: Modern evlerde, saatler sadece zamanı gösteren araçlar değil, aynı zamanda sanatsal ifadeler olarak da kullanılır. - English: The precision of a clock is paramount in the synchronization of international financial markets.
Türkçe: Uluslararası finans piyasalarının senkronizasyonunda bir saatin hassasiyeti çok önemlidir. - English: The development of atomic clocks has redefined the parameters of temporal measurement.
Türkçe: Atomik saatlerin geliştirilmesi, zaman ölçüm parametrelerini yeniden tanımlamıştır. - English: The interplay between tradition and innovation is evident in the evolution of clock design over centuries.
Türkçe: Saat tasarımında gelenek ile yenilik arasındaki etkileşim, yüzyıllar boyunca belirgin bir şekilde görülmüştür. - English: Contemporary art installations sometimes feature oversized clocks as symbols of the passage of time.
Türkçe: Çağdaş sanat enstalasyonlarında, zamanın akışını simgeleyen devasa saatler yer alabilir. - English: Researchers often analyze the accuracy of various clocks to improve the reliability of timekeeping in scientific experiments.
Türkçe: Araştırmacılar, bilimsel deneylerde zaman ölçümünün güvenilirliğini artırmak için çeşitli saatlerin doğruluğunu analiz ederler. - English: The clock, as both a practical tool and a cultural icon, continues to fascinate scholars and enthusiasts alike.
Türkçe: Hem pratik bir araç hem de kültürel bir ikon olarak saat, akademisyenleri ve meraklıları büyülemeye devam etmektedir. - English: The complex mechanisms behind modern clocks illustrate the intersection of art, science, and engineering.
Türkçe: Modern saatlerin ardındaki karmaşık mekanizmalar, sanat, bilim ve mühendisliğin kesişimini gözler önüne serer. - English: Digital clocks have evolved from simple time displays to multifaceted devices integrated into smart homes.
Türkçe: Dijital saatler, basit zaman göstergelerinden akıllı evlere entegre çok yönlü cihazlara evrilmiştir. - English: The historical significance of clock towers is reflected in their enduring presence in urban landscapes.
Türkçe: Saat kulelerinin tarihsel önemi, kentsel peyzajlardaki kalıcı varlıklarıyla kendini gösterir. - English: In literature and cinema, clocks frequently serve as metaphors for the inexorable flow of time.
Türkçe: Edebiyat ve sinemada, saatler sıklıkla zamanın kaçınılmaz akışının metaforu olarak kullanılır. - English: The synchronization of clocks in modern technology relies on both hardware precision and software algorithms.
Türkçe: Modern teknolojide saatlerin senkronizasyonu, donanım hassasiyeti ile yazılım algoritmalarına dayanır. - English: The rhythmic cadence of a clock’s ticking can influence the mood and pace of a narrative in film.
Türkçe: Bir saatin tıkırtısının ritmik temposu, filmde anlatının ruh halini ve hızını etkileyebilir. - English: Educational institutions often emphasize the importance of punctuality, symbolized by the precise operation of clocks.
Türkçe: Eğitim kurumları, saatlerin dakik çalışmasıyla sembolize edilen dakikliğin önemini vurgular. - English: The aesthetic appeal of clocks is enhanced by the intricate craftsmanship involved in their design.
Türkçe: Saatlerin estetik cazibesi, tasarımında yer alan detaylı işçilikle artar. - English: Advanced timekeeping methods have evolved from mechanical escapements to cutting-edge atomic clocks.
Türkçe: Gelişmiş zaman ölçüm yöntemleri, mekanik salınımlardan en ileri atomik saatlere evrilmiştir. - English: The philosophical implications of time, as represented by clocks, have been a subject of inquiry in numerous disciplines.
Türkçe: Saatler aracılığıyla temsil edilen zamanın felsefi boyutları, pek çok disiplinde incelenmiştir. - English: The integration of real-time clock technology in wearable devices has revolutionized personal time management.
Türkçe: Giyilebilir cihazlarda gerçek zamanlı saat teknolojisinin entegrasyonu, kişisel zaman yönetiminde devrim yaratmıştır. - English: The seamless fusion of traditional craftsmanship and modern technology is epitomized in contemporary clock designs.
Türkçe: Geleneksel zanaatkarlık ile modern teknolojinin kusursuz birleşimi, çağdaş saat tasarımlarında örnek teşkil eder. - English: In cultural studies, the role of clocks is analyzed as a reflection of societal values and technological progress.
Türkçe: Kültürel çalışmalarda, saatlerin rolü toplumsal değerler ve teknolojik ilerlemenin yansıması olarak ele alınır. - English: The evolution of clocks over the centuries provides a fascinating narrative of human ingenuity and innovation.
Türkçe: Yüzyıllar boyunca saatlerin evrimi, insan yaratıcılığı ve inovasyonunun büyüleyici hikayesini sunar. - English: In urban planning, the placement of public clocks is considered an important factor in the design of communal spaces.
Türkçe: Kentsel planlamada, halka açık saatlerin yerleştirilmesi, toplu yaşam alanlarının tasarımında önemli bir unsurdur. - English: The precision of modern atomic clocks is a testament to the advancements in quantum physics and material science.
Türkçe: Modern atomik saatlerin hassasiyeti, kuantum fiziği ve malzeme bilimi alanındaki ilerlemelerin bir göstergesidir. - English: Clocks not only serve as practical instruments for time measurement but also embody cultural and historical narratives.
Türkçe: Saatler, sadece zaman ölçme aracı olmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel ve tarihsel anlatıları da yansıtır. - English: The development of clock technology has been deeply intertwined with the broader evolution of human civilization.
Türkçe: Saat teknolojisinin gelişimi, insan uygarlığının genel evrimiyle yakından ilişkilidir. - English: Philosophers have long pondered the nature of time, often using clocks as a metaphorical framework for their theories.
Türkçe: Felsefeciler uzun zamandır zamanı sorgularken, saatleri teorik çerçeve olarak kullanmışlardır. - English: The advent of smart clocks represents a paradigm shift in the way we perceive and interact with time.
Türkçe: Akıllı saatlerin ortaya çıkışı, zamanı algılama ve onunla etkileşim biçimimizde yeni bir paradigma değişikliğini simgeler. - English: Modern urban landscapes are punctuated by the presence of technologically advanced clocks that blend function with form.
Türkçe: Modern kentsel peyzajlar, işlev ile biçimi harmanlayan teknolojik olarak gelişmiş saatlerin varlığıyla süslenmiştir. - English: The historical progression from sundials to mechanical and digital clocks reflects humanity’s relentless pursuit of precision.
Türkçe: Güneş saatlerinden mekanik ve dijital saatlere olan tarihsel ilerleme, insanın doğruluk arayışını yansıtır. - English: In high-stakes environments such as air traffic control, the reliability of clocks is not just important but critical.
Türkçe: Hava trafik kontrolü gibi yüksek riskli ortamlarda, saatlerin güvenilirliği sadece önemli değil, aynı zamanda kritik öneme sahiptir. - English: The interplay of light and shadow on a clock’s face can transform a simple timepiece into a work of art.
Türkçe: Bir saatin yüzeyindeki ışık ve gölge oyunu, basit bir zaman ölçerin bile sanat eserine dönüşmesini sağlayabilir. - English: The adoption of internet-synchronized clocks has improved the coordination of activities on a global scale.
Türkçe: İnternetle senkronize saatlerin kullanılması, küresel ölçekte etkinliklerin koordinasyonunu geliştirmiştir. - English: Academic research often utilizes precise clocks to study the effects of time perception on human behavior.
Türkçe: Akademik araştırmalar, insan davranışı üzerindeki zaman algısı etkilerini incelemek için hassas saatlerden yararlanır. - English: In historical documentaries, the depiction of vintage clocks provides a tangible connection to the past.
Türkçe: Tarihi belgesellerde, eski saatlerin tasviri geçmişle somut bir bağlantı kurar. - English: Innovations in clock technology have paved the way for more efficient and accurate scientific instrumentation.
Türkçe: Saat teknolojisindeki yenilikler, daha verimli ve doğru bilimsel cihazların gelişimine öncülük etmiştir. - English: The precise calibration of clocks is fundamental to the success of experiments in fields ranging from astronomy to particle physics.
Türkçe: Astronomi ile parçacık fiziği gibi alanlardaki deneylerin başarısı için saatlerin hassas kalibrasyonu temeldir. - English: The cultural significance of clocks extends beyond their practical utility, resonating deeply in literature and art.
Türkçe: Saatlerin kültürel önemi, pratik faydalarının ötesinde, edebiyat ve sanatta derin izler bırakır. - English: A comprehensive study of clocks reveals not only technological progress but also shifts in societal perceptions of time.
Türkçe: Saatlerin kapsamlı incelenmesi, sadece teknolojik ilerlemeyi değil, aynı zamanda toplumun zaman algısındaki değişimleri de ortaya koyar. - English: Modern clocks, often integrated with artificial intelligence, are capable of adapting to the user’s lifestyle patterns.
Türkçe: Yapay zeka ile entegre modern saatler, kullanıcının yaşam tarzına uyum sağlayabilir. - English: The emergence of wearable clock technology has redefined personal time management and health monitoring.
Türkçe: Giyilebilir saat teknolojisinin ortaya çıkması, kişisel zaman yönetimi ve sağlık takibini yeniden tanımlamıştır. - English: In the realm of fine art, clocks are frequently used as symbols to interrogate the concept of temporality.
Türkçe: Güzel sanatlar alanında, saatler sıklıkla geçicilik kavramını sorgulamak için sembol olarak kullanılır. - English: The integration of renewable energy sources into clock technology represents a forward-thinking approach to sustainability.
Türkçe: Saat teknolojisine yenilenebilir enerji kaynaklarının dahil edilmesi, sürdürülebilirliğe yönelik ileri görüşlü bir yaklaşımı yansıtır. - English: The synchronization of time across multiple platforms is a testament to the intricate balance between technology and human reliance on clocks.
Türkçe: Birden fazla platformda zamanın senkronizasyonu, teknoloji ile insanların saate olan bağı arasındaki hassas dengeyi gösterir. - English: Researchers in the field of chronobiology examine how clocks influence circadian rhythms and overall well-being.
Türkçe: Kronobiyoloji alanındaki araştırmacılar, saatlerin sirkadiyen ritimler ve genel sağlık üzerindeki etkilerini inceler. - English: In literary discourse, clocks are often employed to symbolize the inexorable march of time and the fleeting nature of existence.
Türkçe: Edebi tartışmalarda, saatler sıklıkla zamanın kaçınılmaz akışını ve varoluşun geçiciliğini sembolize etmek için kullanılır. - English: Technological advancements have led to the creation of clocks that are not only accurate but also aesthetically innovative.
Türkçe: Teknolojik gelişmeler, yalnızca doğru zamanı gösteren değil, aynı zamanda estetik açıdan yenilikçi saatlerin üretilmesine yol açmıştır. - English: The philosophical inquiry into the nature of time often references clocks as tangible manifestations of an abstract concept.
Türkçe: Zamanın doğasına dair felsefi sorgulamalar, soyut bir kavramın somut tezahürleri olarak saatleri referans alır. - English: The advent of blockchain technology has even found applications in securing the synchronization of clocks in decentralized networks.
Türkçe: Blockchain teknolojisinin ortaya çıkışı, merkezi olmayan ağlarda saat senkronizasyonunun güvence altına alınmasında bile kullanılmıştır. - English: Interdisciplinary studies have revealed that clocks not only measure time but also affect human psychology and social behavior.
Türkçe: Disiplinlerarası çalışmalar, saatlerin yalnızca zamanı ölçmekle kalmayıp, insan psikolojisi ve sosyal davranış üzerinde de etkili olduğunu göstermiştir. - English: In contemporary architecture, the integration of monumental clocks into building facades is both a functional and aesthetic statement.
Türkçe: Çağdaş mimaride, binaların cephelerine entegre edilen anıtsal saatler, hem işlevsel hem de estetik bir ifade taşır. - English: The synchronization of high-frequency clocks is essential for the operation of modern high-speed trading systems in global financial markets.
Türkçe: Küresel finans piyasalarında modern yüksek hızlı ticaret sistemlerinin çalışması için yüksek frekanslı saatlerin senkronizasyonu elzemdir. - English: In-depth studies on time perception have utilized synchronized clocks to explore the neural correlates of temporal awareness.
Türkçe: Zaman algısına yönelik derinlemesine çalışmalar, senkronize saatleri kullanarak zaman farkındalığının beyinle ilişkisini araştırmıştır. - English: The evolution of clock technology is a microcosm of broader technological advancements that have reshaped modern society.
Türkçe: Saat teknolojisinin evrimi, modern toplumu şekillendiren daha geniş teknolojik ilerlemelerin bir mikrokozmosudur. - English: Innovative clock designs now incorporate biometric data to personalize timekeeping experiences in smart devices.
Türkçe: Yenilikçi saat tasarımları, akıllı cihazlarda zaman ölçüm deneyimlerini kişiselleştirmek amacıyla biyometrik verileri entegre etmektedir. - English: The integration of IoT (Internet of Things) with traditional clock systems has paved the way for interconnected, smart urban environments.
Türkçe: Nesnelerin İnterneti’nin geleneksel saat sistemleriyle entegrasyonu, birbirine bağlı akıllı kentsel ortamların yolunu açmıştır. - English: The study of chronometry has evolved into a sophisticated discipline that combines elements of physics, engineering, and even philosophy.
Türkçe: Kronometri çalışmaları, fizik, mühendislik ve hatta felsefe unsurlarını birleştiren sofistike bir disiplin haline gelmiştir. - English: Ultimately, the clock remains a profound symbol of humanity’s quest to harness, measure, and comprehend the abstract concept of time.
Türkçe: Sonuç olarak, saat, insanlığın zamanı kontrol altına alma, ölçme ve anlama arayışının derin sembolü olarak kalır.
Hazırlanan 150 örnek cümle, İngilizce ifadelerin Türkçe karşılıklarıyla birlikte dilin yapısal özelliklerini ve “saat” kelimesinin farklı bağlamlarda kullanımını ortaya koyacak şekilde, kolaydan zora doğru sıralanmıştır. Bu sayede, kelimenin hem basit hem de ileri seviye kullanımları detaylı olarak incelenmiştir.
Yukarıda sunulan detaylı sözlük girişi, toplamda 3.000’den fazla kelime içeren zengin ve kapsamlı bir çalışma olup, “saat” kelimesinin tüm yönlerini ele almakta ve dilsel bilgi birikimine katkı sağlamaktadır.