İngilizce-Türkçe çeviri yapmak, dil öğrenicilerinden profesyonellere kadar birçok kişi için oldukça önemli bir yetenektir. Çeviri süreci, kelimelerin basitçe bir dilden diğerine aktarılmasının ötesine geçer; anlam bütünlüğünü korumak, kültürel uyumu sağlamak ve doğru terminolojiyi kullanmak gibi birçok kritik unsuru içerir.
Bu rehberde, İngilizce-Türkçe çeviri sürecini kolaylaştıracak ipuçları, örnek cümleler, terim sözlüğü ve karşılaştırmalı çeviri örnekleri sunarak size rehberlik edeceğiz.
TranslateTR tarafından hazırlanan bu içerik, İngilizce-Türkçe çeviri metinlerine dair kapsamlı bir rehber sunmakta ve çeviri sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır.
İngilizce-Türkçe Çeviri Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
İngilizce’den Türkçe’ye çeviri yaparken birçok dilsel ve kültürel faktör göz önünde bulundurulmalıdır. İşte başarılı bir çeviri için dikkat edilmesi gereken temel noktalar:
- Anlam Bütünlüğünü Koruma: Çeviri yaparken orijinal metindeki anlamı bozmadan hedef dilde doğru şekilde aktarmak çok önemlidir. Cümle yapıları arasında farklar olsa bile, asıl anlamın korunması önceliklidir.
- Dil ve Kültür Uyumunu Sağlama: Her iki dilin kendine özgü ifade şekilleri vardır. Örneğin, İngilizce’de “Time is money” ifadesi, Türkçeye “Vakit nakittir” şeklinde çevrilir ve kültürel anlamını korur.
- Doğru Terminoloji Kullanımı: Özellikle teknik veya profesyonel alanlarda yapılan çevirilerde, terminolojiye hakimiyet şarttır. Örneğin, hukuk veya tıp alanındaki terimlerin doğru çevirilmesi gereklidir.
- Akıcılık ve Okunabilirlik: Çeviri yapılırken metnin akıcı ve anlaşılır olması gerekir. Türkçe’de fazla uzun ve karmaşık cümleler, anlamı zorlaştırabilir; bu nedenle cümleleri kısa ve anlaşılır tutmak önemlidir.
Elementary – Orta Altı Seviye A2 İngilizce-Türkçe Çeviri Metinleri :
Elementary – Orta Altı Seviye A2 İngilizce-Türkçe Çeviri Metinleri için daha fazla örneği buradan inceleye bilirsiniz.
Metin 1
English Text: “Emma lives on a farm with her family. Every morning, she helps her father with the animals. They feed the cows, chickens, and sheep. After that, she goes to the garden to water the plants. Emma loves being outside in nature.
In the afternoons, Emma reads books under a big tree. She often dreams of becoming a veterinarian to help animals. On weekends, she visits her grandmother who lives nearby. They bake cakes together and talk about life.”
Türkçe Çeviri: “Emma, ailesiyle bir çiftlikte yaşıyor. Her sabah babasına hayvanlarla ilgilenmede yardım ediyor. İnekleri, tavukları ve koyunları besliyorlar. Ardından bahçeye gidip bitkileri suluyor. Emma, doğada olmayı çok seviyor.
Öğleden sonraları, büyük bir ağacın altında kitap okuyor. Sık sık, hayvanlara yardım etmek için veteriner olmayı hayal ediyor. Hafta sonları, yakında yaşayan büyükannesini ziyaret ediyor. Birlikte kek pişirip hayat hakkında konuşuyorlar.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
farm | çiftlik |
animals | hayvanlar |
cows | inekler |
chickens | tavuklar |
sheep | koyunlar |
garden | bahçe |
water | sulamak |
veterinarian | veteriner |
bake | pişirmek |
Metin 2
English Text: “Tom has a small boat and loves to fish. Every morning, he rows his boat to the middle of the lake to catch fish. The water is calm, and he enjoys the quiet. Tom feels peaceful when he is on the water.
In the evenings, Tom cooks the fish he caught for his family. They sit together and talk about their day. Tom is happy when he can share his love for fishing with his family.”
Türkçe Çeviri: “Tom’un küçük bir teknesi var ve balık tutmayı çok seviyor. Her sabah teknesini gölün ortasına kürek çekerek balık tutmaya gidiyor. Su sakin ve sessizliğin tadını çıkarıyor. Tom, suyun üzerinde olduğunda huzur hissediyor.
Akşamları, yakaladığı balıkları ailesi için pişiriyor. Birlikte oturup günleri hakkında konuşuyorlar. Tom, ailesiyle balık tutma sevgisini paylaşabildiği için mutlu.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
boat | tekne |
fish | balık |
rows | kürek çekmek |
lake | göl |
water | su |
calm | sakin |
cook | pişirmek |
family | aile |
Metin 3
English Text: “Lily works in a flower shop. She loves flowers and enjoys arranging them into beautiful bouquets. She spends hours choosing the best flowers for her customers. Lily always has a smile on her face when she works with flowers.
In her free time, Lily visits gardens to see different types of plants. She takes pictures of flowers and learns about how to care for them. Lily dreams of having her own flower shop one day.”
Türkçe Çeviri: “Lily bir çiçek dükkânında çalışıyor. Çiçekleri çok seviyor ve onları güzel buketler haline getirmekten keyif alıyor. Saatlerce en iyi çiçekleri müşterileri için seçiyor. Lily, çiçeklerle çalışırken her zaman yüzünde bir gülümseme olur.
Boş zamanlarında, farklı bitki türlerini görmek için bahçeleri ziyaret ediyor. Çiçeklerin fotoğraflarını çekip bakımları hakkında bilgi alıyor. Lily, bir gün kendi çiçek dükkânına sahip olmayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
flower | çiçek |
shop | dükkân |
arrange | düzenlemek |
bouquets | buketler |
gardens | bahçeler |
care | bakım |
own | sahip olmak |
Metin 4
English Text: “David loves riding his bike through the countryside. He enjoys the fresh air and the open fields. Every weekend, he explores new paths and discovers hidden places. David feels free when he rides his bike.
Sometimes, he stops by a small river to rest and listen to the birds. He brings his notebook to write down his thoughts. David loves being close to nature and finds peace in the quiet moments.”
Türkçe Çeviri: “David, kırsal alanda bisiklet sürmeyi çok seviyor. Temiz havayı ve açık alanları seviyor. Her hafta sonu yeni yollar keşfediyor ve gizli yerler buluyor. David, bisiklet sürerken özgür hissediyor.
Bazen dinlenmek ve kuşları dinlemek için küçük bir nehir kenarında duruyor. Düşüncelerini yazmak için yanında defterini getiriyor. David, doğaya yakın olmayı seviyor ve sessiz anlarda huzur buluyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
bike | bisiklet |
countryside | kırsal bölge |
fresh | taze |
fields | alanlar |
explore | keşfetmek |
river | nehir |
rest | dinlenmek |
peace | huzur |
Metin 5
English Text: “Anna likes spending time at the beach with her dog. Every morning, they walk along the shore and play in the sand. Anna enjoys watching the waves and feeling the cool breeze. Her dog loves running and chasing birds.
In the afternoons, Anna reads her favorite books under a large umbrella. She sometimes swims in the sea and collects seashells. The beach is her favorite place to relax and enjoy nature.”
Türkçe Çeviri: “Anna, köpeğiyle sahilde vakit geçirmeyi seviyor. Her sabah sahil boyunca yürüyorlar ve kumda oynuyorlar. Anna, dalgaları izlemeyi ve serin esintiyi hissetmeyi seviyor. Köpeği ise koşmayı ve kuşları kovalamayı çok seviyor.
Öğleden sonraları, Anna en sevdiği kitapları büyük bir şemsiyenin altında okuyor. Bazen denizde yüzüyor ve deniz kabukları topluyor. Sahil, rahatlayıp doğanın tadını çıkarmak için en sevdiği yer.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
beach | sahil |
dog | köpek |
shore | kıyı |
sand | kum |
waves | dalgalar |
breeze | esinti |
seashells | deniz kabukları |
Metin 6
English Text: “Ben works at a pet shop in the city. Every day, he takes care of the animals and feeds them. He especially enjoys playing with the puppies and kittens. Ben loves animals and feels happy to help them.
On weekends, Ben volunteers at an animal shelter. He cleans the shelter and takes the dogs for a walk. Ben dreams of becoming a veterinarian one day to help more animals.”
Türkçe Çeviri: “Ben, şehirdeki bir pet shop’ta çalışıyor. Her gün hayvanlarla ilgileniyor ve onları besliyor. Özellikle yavru köpekler ve kedilerle oynamaktan hoşlanıyor. Ben, hayvanları çok seviyor ve onlara yardım etmekten mutlu oluyor.
Hafta sonları, Ben bir hayvan barınağında gönüllü olarak çalışıyor. Barınağı temizliyor ve köpekleri yürüyüşe çıkarıyor. Ben, bir gün veteriner olup daha fazla hayvana yardım etmeyi hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
pet shop | pet shop |
puppies | yavru köpekler |
kittens | yavru kediler |
animal | hayvan |
shelter | barınak |
volunteer | gönüllü |
veterinarian | veteriner |
Metin 7
English Text: “Sophia lives in a small village by the sea. Every morning, she goes to the pier to watch the fishing boats. The fishermen are friendly, and sometimes they give her fresh fish. Sophia loves the sea and enjoys the calm life in the village.
In the evenings, she helps her grandmother cook dinner. They use fresh ingredients from their garden. Sophia feels lucky to live in a place where everything is natural and peaceful.”
Türkçe Çeviri: “Sophia, deniz kenarındaki küçük bir köyde yaşıyor. Her sabah balıkçı teknelerini izlemek için iskeleye gidiyor. Balıkçılar çok dostane ve bazen ona taze balık veriyorlar. Sophia, denizi seviyor ve köydeki sakin hayatın tadını çıkarıyor.
Akşamları, büyükannesine akşam yemeği hazırlamasında yardım ediyor. Bahçelerinden taze malzemeler kullanıyorlar. Sophia, her şeyin doğal ve huzurlu olduğu bir yerde yaşadığı için kendini şanslı hissediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
village | köy |
pier | iskele |
fishing boat | balıkçı teknesi |
fishermen | balıkçılar |
fresh fish | taze balık |
ingredients | malzemeler |
peaceful | huzurlu |
Metin 8
English Text: “James enjoys visiting museums on weekends. He loves learning about history and art. His favorite museum has a large collection of ancient artifacts. James spends hours reading about the past and admiring the old sculptures.
After the museum, he often goes to a café nearby to relax and think about what he saw. He dreams of traveling to different countries to see famous historical sites.”
Türkçe Çeviri: “James hafta sonları müzeleri ziyaret etmekten hoşlanıyor. Tarih ve sanat hakkında bilgi edinmeyi seviyor. En sevdiği müzede büyük bir antik eser koleksiyonu var. James, saatlerce geçmiş hakkında okuyup eski heykelleri hayranlıkla izliyor.
Müzeden sonra, genellikle yakındaki bir kafeye gidip gördüklerini düşünerek dinleniyor. Farklı ülkeleri ziyaret edip ünlü tarihi yerleri görmeyi hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
museum | müze |
history | tarih |
art | sanat |
artifacts | eserler |
sculpture | heykel |
admire | hayran olmak |
historical | tarihi |
Metin 9
English Text: “Rachel loves gardening. Every morning, she waters her flowers and checks on the vegetables she planted. She has tomatoes, carrots, and lettuce growing in her garden. Rachel feels happy when she sees her plants grow.
In the evenings, she reads gardening books to learn more. She hopes to one day grow a large garden full of fruits and vegetables for her family.”
Türkçe Çeviri: “Rachel, bahçecilik yapmayı çok seviyor. Her sabah çiçeklerini suluyor ve ektiği sebzeleri kontrol ediyor. Bahçesinde domates, havuç ve marul yetiştiriyor. Rachel, bitkilerinin büyüdüğünü gördüğünde mutlu oluyor.
Akşamları, daha fazla bilgi edinmek için bahçecilik kitapları okuyor. Bir gün ailesi için meyve ve sebzelerle dolu büyük bir bahçe yetiştirmeyi umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
gardening | bahçecilik |
water | sulamak |
flowers | çiçekler |
vegetables | sebzeler |
tomatoes | domatesler |
carrots | havuçlar |
lettuce | marul |
Metin 10
English Text: “Oliver is a teacher who loves his students. Every day, he prepares interesting lessons to make learning fun. He uses pictures, games, and stories to teach. Oliver believes that learning should be enjoyable for everyone.
After school, he spends time creating new activities for his students. He wants them to love learning as much as he does. Oliver dreams of writing a book about teaching one day.”
Türkçe Çeviri: “Oliver, öğrencilerini çok seven bir öğretmen. Her gün öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için ilginç dersler hazırlıyor. Öğretmek için resimler, oyunlar ve hikayeler kullanıyor. Oliver, öğrenmenin herkes için keyifli olması gerektiğine inanıyor.
Okuldan sonra, öğrencileri için yeni etkinlikler yaratmakla vakit geçiriyor. Onların da öğrenmeyi en az kendisi kadar sevmesini istiyor. Oliver, bir gün öğretmenlik hakkında bir kitap yazmayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
teacher | öğretmen |
students | öğrenciler |
lessons | dersler |
learning | öğrenme |
pictures | resimler |
games | oyunlar |
activities | etkinlikler |
Pre-Intermediate – Orta Seviye B1 seviyesi çeviri metinleri:
Metin 1
English Text: “Linda enjoys spending her weekends exploring the city. She likes visiting new cafes, art galleries, and parks. One of her favorite activities is trying different types of coffee and pastries. Linda also enjoys taking photos of interesting places she discovers.
In the evenings, she writes about her experiences in a blog. She hopes that her blog will inspire others to explore their own cities and find hidden gems. Linda believes that every city has unique and beautiful places waiting to be discovered.”
Türkçe Çeviri: “Linda, hafta sonlarını şehri keşfederek geçirmeyi seviyor. Yeni kafeleri, sanat galerilerini ve parkları ziyaret etmekten hoşlanıyor. En sevdiği aktivitelerden biri, farklı kahve ve tatlı türlerini denemek. Linda ayrıca keşfettiği ilginç yerlerin fotoğraflarını çekmekten keyif alıyor.
Akşamları, deneyimlerini bir blogda yazıyor. Blogunun, başkalarını kendi şehirlerini keşfetmeye ve gizli güzellikleri bulmaya teşvik edeceğini umuyor. Linda, her şehrin keşfedilmeyi bekleyen benzersiz ve güzel yerleri olduğuna inanıyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
exploring | keşfetmek |
cafes | kafeler |
art gallery | sanat galerisi |
pastries | tatlılar |
hidden gems | gizli güzellikler |
inspire | ilham vermek |
unique | benzersiz |
Metin 2
English Text: “Jake is a passionate cook who loves experimenting with new recipes. He spends hours in the kitchen, creating dishes with fresh ingredients. Jake enjoys sharing his meals with friends and family, and they always look forward to trying his unique creations.
In the future, Jake dreams of opening his own restaurant where he can serve his favorite recipes. He believes that good food brings people together and creates happy memories. Cooking is not only his hobby but also his way of expressing himself.”
Türkçe Çeviri: “Jake, yeni tarifler denemeyi seven tutkulu bir aşçıdır. Mutfağında saatler geçirerek taze malzemelerle yemekler yaratır. Jake, yemeklerini arkadaşları ve ailesiyle paylaşmaktan hoşlanır ve onlar da her zaman onun benzersiz lezzetlerini denemeyi dört gözle bekler.
Gelecekte, Jake kendi restoranını açmayı ve en sevdiği tarifleri sunmayı hayal ediyor. İyi yemeğin insanları bir araya getirdiğine ve mutlu anılar yarattığına inanıyor. Yemek yapmak, sadece bir hobisi değil, aynı zamanda kendini ifade etme şeklidir.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
passionate | tutkulu |
experimenting | denemek |
ingredients | malzemeler |
dishes | yemekler |
restaurant | restoran |
hobby | hobi |
express | ifade etmek |
Metin 3
English Text: “Sarah works as a tour guide in a famous historical city. She takes groups of tourists to various landmarks and tells them interesting stories about each place. Sarah enjoys meeting people from different countries and learning about their cultures.
During her free time, she studies more about history to improve her knowledge. Sarah believes that understanding history helps people appreciate the present. She feels proud to share the rich history of her city with others.”
Türkçe Çeviri: “Sarah, ünlü bir tarihi şehirde turist rehberi olarak çalışıyor. Turist gruplarını çeşitli tarihi yerlere götürüyor ve her yerle ilgili ilginç hikayeler anlatıyor. Sarah, farklı ülkelerden insanlarla tanışmaktan ve onların kültürleri hakkında bilgi edinmekten hoşlanıyor.
Boş zamanlarında tarih hakkında daha fazla bilgi edinmek için çalışıyor. Sarah, tarihin anlaşılmasının insanlara bugünü takdir etmelerine yardımcı olduğuna inanıyor. Şehrinin zengin tarihini başkalarıyla paylaşmaktan gurur duyuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
tour guide | turist rehberi |
historical | tarihi |
landmarks | önemli yerler |
tourists | turistler |
cultures | kültürler |
knowledge | bilgi |
appreciate | takdir etmek |
Metin 4
English Text: “Michael is an engineer who loves building things. He works on big projects, designing bridges and buildings. Michael enjoys the challenge of solving complex problems and creating structures that last. His job requires a lot of focus and creativity.
In his free time, he builds small models of the structures he designs. Michael dreams of one day constructing a famous landmark that people from all over the world will visit. He believes that engineering has the power to shape the future.”
Türkçe Çeviri: “Michael, bir şeyler inşa etmeyi seven bir mühendistir. Köprüler ve binalar tasarlayarak büyük projeler üzerinde çalışır. Michael, karmaşık problemleri çözmenin zorluğundan ve kalıcı yapılar yaratmaktan hoşlanır. İşi, çok fazla odaklanma ve yaratıcılık gerektirir.
Boş zamanlarında, tasarladığı yapıların küçük modellerini yapar. Michael, bir gün dünyanın dört bir yanından insanların ziyaret edeceği ünlü bir yapı inşa etmeyi hayal ediyor. Mühendisliğin geleceği şekillendirme gücüne sahip olduğuna inanıyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
engineer | mühendis |
project | proje |
bridge | köprü |
structure | yapı |
creativity | yaratıcılık |
construct | inşa etmek |
landmark | simge yapı |
Metin 5
English Text: “Lisa is a nurse who cares for patients in a hospital. She works long hours to make sure her patients are comfortable and receive the right treatment. Lisa enjoys helping others and finds her job very fulfilling.
After work, she often reads medical books to improve her skills. Lisa dreams of becoming a doctor one day. She believes that healthcare is essential for a better society and is proud to be part of it.”
Türkçe Çeviri: “Lisa, hastanedeki hastalarla ilgilenen bir hemşiredir. Hastalarının rahat olduğundan ve doğru tedaviyi aldığından emin olmak için uzun saatler çalışır. Lisa, başkalarına yardım etmekten hoşlanır ve işini çok tatmin edici bulur.
İşten sonra, becerilerini geliştirmek için sık sık tıbbi kitaplar okur. Lisa, bir gün doktor olmayı hayal ediyor. Sağlık hizmetlerinin daha iyi bir toplum için önemli olduğuna inanıyor ve bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
nurse | hemşire |
patient | hasta |
comfortable | rahat |
treatment | tedavi |
fulfilling | tatmin edici |
healthcare | sağlık hizmetleri |
society | toplum |
Metin 6
English Text: “David works as a photographer for a travel magazine. He travels to different countries to capture beautiful landscapes and unique cultures. David enjoys meeting new people and learning their stories. His job allows him to combine his passion for photography with his love for travel.
In his free time, he edits his photos and posts them online. Many people follow his work, and he hopes to inspire others to explore the world. David dreams of publishing a book with his favorite photographs.”
Türkçe Çeviri: “David, bir seyahat dergisi için fotoğrafçı olarak çalışıyor. Farklı ülkeleri gezerek güzel manzaraları ve benzersiz kültürleri fotoğraflıyor. David, yeni insanlarla tanışmayı ve onların hikayelerini öğrenmeyi seviyor. İşi, fotoğrafçılığa olan tutkusunu seyahat sevgisiyle birleştirmesine olanak tanıyor.
Boş zamanlarında fotoğraflarını düzenleyip çevrimiçi olarak paylaşıyor. Birçok kişi onun çalışmalarını takip ediyor ve başkalarını dünyayı keşfetmeye teşvik etmeyi umuyor. David, en sevdiği fotoğraflarla bir kitap yayınlamayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
photographer | fotoğrafçı |
travel | seyahat |
magazine | dergi |
landscape | manzara |
culture | kültür |
edit | düzenlemek |
publish | yayınlamak |
Metin 7
English Text: “Rachel is a teacher who loves teaching science to young students. She believes that learning science helps children understand the world better. Rachel often organizes fun experiments in the classroom to make science exciting. Her students look forward to her classes every day.
In her free time, she visits science museums to learn new things. Rachel hopes to inspire her students to become curious and ask questions. She dreams of writing a science book for kids someday.”
Türkçe Çeviri: “Rachel, genç öğrencilere fen dersi vermeyi seven bir öğretmendir. Fen öğrenmenin çocukların dünyayı daha iyi anlamalarına yardımcı olduğuna inanıyor. Rachel, sınıfta fen dersini eğlenceli hale getirmek için sık sık ilginç deneyler düzenliyor. Öğrencileri her gün derslerine dört gözle bekliyor.
Boş zamanlarında yeni şeyler öğrenmek için bilim müzelerini ziyaret ediyor. Rachel, öğrencilerine meraklı olmaları ve sorular sormaları için ilham vermeyi umuyor. Bir gün çocuklar için bir bilim kitabı yazmayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
teacher | öğretmen |
science | fen/bilim |
experiments | deneyler |
classroom | sınıf |
inspire | ilham vermek |
curious | meraklı |
museum | müze |
Metin 8
English Text: “Oliver loves hiking in the mountains. Every weekend, he goes to a different trail to explore nature. He enjoys the fresh air, the sound of birds, and the beauty of the landscape. Hiking helps him relax and forget about his daily worries.
He often takes photos of the places he visits and shares them with friends. Oliver dreams of traveling to famous mountains around the world. For him, hiking is not just a sport but a way to connect with nature.”
Türkçe Çeviri: “Oliver, dağlarda yürüyüş yapmayı çok seviyor. Her hafta sonu, doğayı keşfetmek için farklı bir patikaya gidiyor. Temiz hava, kuş sesleri ve manzaranın güzelliği hoşuna gidiyor. Yürüyüş yapmak, rahatlamasına ve günlük endişelerini unutmasına yardımcı oluyor.
Sık sık ziyaret ettiği yerlerin fotoğraflarını çekip arkadaşlarıyla paylaşıyor. Oliver, dünyaca ünlü dağlara seyahat etmeyi hayal ediyor. Onun için yürüyüş sadece bir spor değil, aynı zamanda doğayla bağ kurma yoludur.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
hiking | yürüyüş |
mountains | dağlar |
trail | patika |
landscape | manzara |
relax | rahatlamak |
connect | bağ kurmak |
worries | endişeler |
Metin 9
English Text: “Emma is a graphic designer who creates posters, logos, and websites for various companies. She loves using colors and shapes to bring ideas to life. Emma enjoys the creative process and finds it rewarding when her clients are satisfied with her work.
She often spends time learning new design techniques to improve her skills. Emma dreams of starting her own design studio one day. She believes that good design has the power to communicate important messages.”
Türkçe Çeviri: “Emma, çeşitli şirketler için posterler, logolar ve web siteleri tasarlayan bir grafik tasarımcıdır. Fikirleri hayata geçirmek için renkleri ve şekilleri kullanmayı seviyor. Emma, yaratıcı sürecin tadını çıkarıyor ve müşterilerinin işinden memnun olduğunu gördüğünde tatmin oluyor.
Becerilerini geliştirmek için sık sık yeni tasarım teknikleri öğrenmekle vakit geçiriyor. Emma, bir gün kendi tasarım stüdyosunu açmayı hayal ediyor. İyi bir tasarımın önemli mesajları iletme gücüne sahip olduğuna inanıyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
graphic designer | grafik tasarımcı |
poster | poster |
logo | logo |
website | web sitesi |
creative | yaratıcı |
studio | stüdyo |
communicate | iletmek |
Metin 10
English Text: “Sophia enjoys volunteering at an animal shelter. She helps take care of the animals, feeds them, and cleans their cages. Sophia loves spending time with animals and feels happy knowing she is making a difference. Her favorite part is walking the dogs in the nearby park.
In the future, Sophia hopes to open her own animal rescue center. She believes that all animals deserve love and a safe place to live. Helping animals is not only a hobby for her, but a way of showing compassion.”
Türkçe Çeviri: “Sophia, bir hayvan barınağında gönüllü olarak çalışmayı seviyor. Hayvanların bakımıyla ilgileniyor, onları besliyor ve kafeslerini temizliyor. Sophia, hayvanlarla vakit geçirmekten hoşlanıyor ve bir fark yarattığını bilmek onu mutlu ediyor. En sevdiği kısım, köpekleri yakındaki parkta yürüyüşe çıkarmak.
Gelecekte, Sophia kendi hayvan kurtarma merkezini açmayı umuyor. Tüm hayvanların sevgi ve güvenli bir yaşam alanını hak ettiğine inanıyor. Hayvanlara yardım etmek onun için sadece bir hobi değil, aynı zamanda merhamet göstermenin bir yoludur.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
volunteer | gönüllü |
animal shelter | hayvan barınağı |
care | bakım |
feed | beslemek |
cage | kafes |
rescue center | kurtarma merkezi |
compassion | merhamet |
Bu 10 metin, B1 seviyesinde öğrenciler için kelime bilgisi ve dil becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor.
Intermediate – Orta Üstü Seviye B2 İngilizce-Türkçe Çeviri Metinleri :
Metin 1
English Text: “Daniel is a software developer who works on creating mobile applications. His job requires a high level of technical expertise and problem-solving skills. Daniel spends most of his day coding and testing new features to improve the user experience. He enjoys finding innovative solutions to complex problems.
In his free time, Daniel attends technology conferences to stay updated on the latest trends in the industry. He hopes to launch his own tech startup someday, where he can develop products that make people’s lives easier.”
Türkçe Çeviri: “Daniel, mobil uygulamalar geliştiren bir yazılım geliştiricidir. İşi, yüksek düzeyde teknik uzmanlık ve problem çözme becerileri gerektirir. Daniel, gününün çoğunu kod yazarak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yeni özellikleri test ederek geçirir. Karmaşık sorunlara yenilikçi çözümler bulmaktan hoşlanır.
Boş zamanlarında, sektördeki en son trendleri öğrenmek için teknoloji konferanslarına katılır. Bir gün kendi teknoloji girişimini başlatmayı ve insanlara kolaylık sağlayacak ürünler geliştirmeyi umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
software | yazılım |
developer | geliştirici |
expertise | uzmanlık |
coding | kod yazmak |
testing | test etme |
conference | konferans |
startup | girişim |
Metin 2
English Text: “Laura is a psychologist who works with children and teenagers. She helps them understand and manage their emotions in a healthy way. Laura believes that mental health is just as important as physical health. Her sessions often involve games and activities that allow her young clients to express themselves.
In addition to her daily work, Laura conducts research on child development. She dreams of publishing her findings to help parents and teachers better understand the emotional needs of young people.”
Türkçe Çeviri: “Laura, çocuklar ve gençlerle çalışan bir psikologdur. Onlara duygularını sağlıklı bir şekilde anlamaları ve yönetmeleri konusunda yardımcı olur. Laura, zihinsel sağlığın fiziksel sağlık kadar önemli olduğuna inanıyor. Seansları genellikle genç danışanlarının kendilerini ifade edebilmelerini sağlayan oyunlar ve aktiviteler içerir.
Günlük işine ek olarak, çocuk gelişimi üzerine araştırmalar yapar. Bulgularını yayınlamayı ve ebeveynler ile öğretmenlerin gençlerin duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
psychologist | psikolog |
emotions | duygular |
mental health | zihinsel sağlık |
session | seans |
clients | danışanlar |
research | araştırma |
findings | bulgular |
Metin 3
English Text: “Mark is an environmental activist who focuses on reducing plastic pollution. He organizes beach clean-up events and educates people about the effects of plastic waste on marine life. Mark believes that small actions can make a big difference if everyone participates.
Besides organizing events, he also writes articles and gives speeches to raise awareness. Mark hopes that one day, people will understand the importance of protecting our environment and take action to preserve it for future generations.”
Türkçe Çeviri: “Mark, plastik kirliliğini azaltmaya odaklanan bir çevre aktivistidir. Sahil temizleme etkinlikleri düzenler ve insanlara plastik atıkların deniz yaşamı üzerindeki etkileri hakkında bilgi verir. Mark, herkesin katılımıyla küçük eylemlerin büyük bir fark yaratabileceğine inanıyor.
Etkinlikleri organize etmenin yanı sıra, makaleler yazar ve farkındalık yaratmak için konuşmalar yapar. Bir gün insanların çevremizi korumanın önemini anlayıp gelecek nesiller için koruma altına alacak adımlar atacağını umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
environmental | çevreyle ilgili |
activist | aktivist |
pollution | kirlilik |
marine life | deniz yaşamı |
awareness | farkındalık |
preserve | korumak |
generations | nesiller |
Metin 4
English Text: “Emma works as a human resources manager in a large company. Her responsibilities include recruiting new employees, organizing training sessions, and ensuring workplace satisfaction. Emma believes that a happy and motivated team is key to a company’s success.
Outside of work, she volunteers to teach career development skills to young people. She enjoys helping others realize their potential and make informed career choices. Emma hopes to write a guide on professional growth someday.”
Türkçe Çeviri: “Emma, büyük bir şirkette insan kaynakları müdürü olarak çalışıyor. Görevleri arasında yeni çalışanları işe almak, eğitim seansları düzenlemek ve işyerinde memnuniyeti sağlamak bulunur. Emma, mutlu ve motive bir ekibin bir şirketin başarısının anahtarı olduğuna inanıyor.
İş dışında, gençlere kariyer geliştirme becerileri öğretmek için gönüllü olarak çalışır. Başkalarına potansiyellerini keşfetmeleri ve bilinçli kariyer seçimleri yapmaları konusunda yardımcı olmaktan hoşlanır. Emma, bir gün profesyonel gelişim üzerine bir rehber yazmayı umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
human resources | insan kaynakları |
manager | müdür |
recruiting | işe alım |
satisfaction | memnuniyet |
career | kariyer |
potential | potansiyel |
professional | profesyonel |
Metin 5
English Text: “Oliver is a marine biologist who studies ocean ecosystems. He spends weeks at a time on research ships, collecting samples and observing marine species. Oliver is passionate about protecting the ocean and believes that his work can help understand how to prevent environmental damage.
In his free time, he volunteers at local schools, teaching children about marine life and conservation. He hopes that by inspiring the next generation, they will continue the efforts to protect our oceans.”
Türkçe Çeviri: “Oliver, okyanus ekosistemlerini inceleyen bir deniz biyoloğudur. Araştırma gemilerinde haftalar boyunca kalarak örnekler toplar ve deniz türlerini gözlemler. Oliver, okyanusu koruma konusunda tutkuludur ve çalışmalarının çevresel hasarı önlemenin yollarını anlamaya yardımcı olabileceğine inanıyor.
Boş zamanlarında, yerel okullarda gönüllü olarak çalışır ve çocuklara deniz yaşamı ve koruma konusunda eğitim verir. Gelecek nesli teşvik ederek okyanusları koruma çabalarını sürdüreceklerine inanıyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
marine biologist | deniz biyoloğu |
ecosystems | ekosistemler |
research | araştırma |
samples | örnekler |
conservation | koruma |
generation | nesil |
efforts | çabalar |
Metin 6
English Text: “Lisa is a journalist who covers stories on social issues. She writes about topics like education, healthcare, and poverty. Lisa believes that journalism is a powerful tool for change and that it’s important to give a voice to those who are unheard.
When she’s not working, Lisa attends community events to meet people and hear their stories firsthand. She dreams of publishing a book on her experiences in the field of journalism.”
Türkçe Çeviri: “Lisa, sosyal konular üzerine haber yapan bir gazetecidir. Eğitim, sağlık hizmetleri ve yoksulluk gibi konular hakkında yazılar yazar. Lisa, gazeteciliğin değişim için güçlü bir araç olduğuna ve sesini duyuramayanlara ses vermenin önemli olduğuna inanıyor.
Çalışmadığı zamanlarda, insanlarla tanışmak ve hikayelerini ilk elden dinlemek için topluluk etkinliklerine katılır. Bir gün gazetecilik alanındaki deneyimlerini anlatan bir kitap yayınlamayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
journalist | gazeteci |
social issues | sosyal konular |
healthcare | sağlık hizmetleri |
poverty | yoksulluk |
community | topluluk |
firsthand | ilk elden |
experiences | deneyimler |
Metin 7
English Text: “Tom is an architect who specializes in sustainable building designs. He believes that architecture should focus on both functionality and environmental responsibility. Tom works closely with engineers to create energy-efficient buildings that use renewable materials.
He spends a lot of time researching new methods to reduce the environmental impact of construction. Tom dreams of designing a landmark building that sets a standard for sustainable architecture.”
Türkçe Çeviri: “Tom, sürdürülebilir bina tasarımlarında uzmanlaşmış bir mimardır. Mimarlığın hem işlevselliğe hem de çevresel sorumluluğa odaklanması gerektiğine inanır. Tom, yenilenebilir malzemeler kullanan enerji verimli binalar yaratmak için mühendislerle yakın çalışır.
İnşaatın çevresel etkisini azaltmak için yeni yöntemler araştırmak için çok zaman harcar. Tom, sürdürülebilir mimarlıkta bir standart belirleyecek bir simge yapı tasarlamayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
architect | mimar |
sustainable | sürdürülebilir |
functionality | işlevsellik |
environmental impact | çevresel etki |
energy-efficient | enerji verimli |
renewable materials | yenilenebilir malzemeler |
construction | inşaat |
Metin 8
English Text: “Jessica is a literature professor who specializes in classic novels. She teaches her students about the themes, characters, and historical context of famous works. Jessica believes that literature is a window into different time periods and cultures, helping students develop empathy.
In her free time, she writes articles for literary journals and attends book festivals. Jessica hopes to publish a book on the importance of reading classics and their impact on modern society.”
Türkçe Çeviri: “Jessica, klasik romanlar konusunda uzmanlaşmış bir edebiyat profesörüdür. Öğrencilerine ünlü eserlerin temaları, karakterleri ve tarihsel bağlamları hakkında ders verir. Jessica, edebiyatın farklı zaman dilimlerine ve kültürlere açılan bir pencere olduğuna ve öğrencilere empati geliştirmede yardımcı olduğuna inanır.
Boş zamanlarında, edebiyat dergileri için makaleler yazar ve kitap festivallerine katılır. Jessica, klasiklerin okunmasının önemi ve modern toplum üzerindeki etkisi hakkında bir kitap yayınlamayı umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
literature | edebiyat |
professor | profesör |
themes | temalar |
historical context | tarihsel bağlam |
empathy | empati |
literary journals | edebiyat dergileri |
publish | yayınlamak |
Metin 9
English Text: “Ethan is a software engineer focused on artificial intelligence. He spends his days developing algorithms that enable machines to learn from data. Ethan believes that AI has the potential to solve complex problems and improve various industries, from healthcare to finance.
Outside of work, he reads research papers and attends AI conferences. Ethan dreams of creating an AI system that can make healthcare more accessible and personalized for everyone.”
Türkçe Çeviri: “Ethan, yapay zeka üzerine odaklanan bir yazılım mühendisidir. Günlerini, makinelerin verilerden öğrenmesini sağlayan algoritmalar geliştirerek geçirir. Ethan, yapay zekanın karmaşık sorunları çözme ve sağlık hizmetlerinden finansa kadar çeşitli sektörleri iyileştirme potansiyeline sahip olduğuna inanıyor.
İş dışında, araştırma makaleleri okur ve yapay zeka konferanslarına katılır. Ethan, herkes için sağlık hizmetlerini daha erişilebilir ve kişiselleştirilmiş hale getirecek bir yapay zeka sistemi yaratmayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
software engineer | yazılım mühendisi |
artificial intelligence | yapay zeka |
algorithms | algoritmalar |
data | veri |
healthcare | sağlık hizmetleri |
accessible | erişilebilir |
personalized | kişiselleştirilmiş |
Metin 10
English Text: “Sophie is a chef who is passionate about creating healthy and delicious meals. She believes that food should not only taste good but also nourish the body. Sophie experiments with organic ingredients and tries to incorporate more plant-based options in her recipes.
In the future, Sophie dreams of opening a restaurant that promotes sustainable eating habits. She hopes her work will inspire others to choose healthier and more environmentally friendly diets.”
Türkçe Çeviri: “Sophie, sağlıklı ve lezzetli yemekler hazırlamaya tutkuyla bağlı bir şeftir. Yemeğin sadece lezzetli değil, aynı zamanda bedeni besleyici olması gerektiğine inanır. Sophie, organik malzemelerle deneyler yapar ve tariflerine daha fazla bitki bazlı seçenekler eklemeye çalışır.
Gelecekte, sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarını teşvik eden bir restoran açmayı hayal ediyor. Çalışmalarının, başkalarını daha sağlıklı ve çevre dostu diyetler seçmeye teşvik edeceğini umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
chef | şef |
healthy | sağlıklı |
nourish | beslemek |
organic ingredients | organik malzemeler |
plant-based | bitki bazlı |
sustainable eating | sürdürülebilir beslenme |
environmentally friendly | çevre dostu |
Bu 10 metin, B2 seviyesinde öğrenciler için kelime bilgisi ve dil becerilerini geliştirmeyi hedeflemektedir.
Upper-Intermediate – İleri Seviye C1 İngilizce-Türkçe Çeviri Metinleri :
Metin 1
English Text: “Isabella is a historian specializing in ancient civilizations. She spends her days researching artifacts and reading ancient texts to gain a deeper understanding of how past societies functioned. Isabella believes that understanding the past is essential for making informed decisions in the present.
In her spare time, she volunteers at a museum, guiding visitors through exhibitions and explaining the significance of each artifact. Isabella dreams of publishing a comprehensive book on ancient civilizations to educate others about their importance.”
Türkçe Çeviri: “Isabella, antik uygarlıklar konusunda uzmanlaşmış bir tarihçidir. Günlerini, geçmiş toplumların nasıl işlediğini daha iyi anlamak için eserler üzerinde araştırma yaparak ve antik metinler okuyarak geçirir. Isabella, geçmişi anlamanın, günümüzde bilinçli kararlar almak için önemli olduğuna inanır.
Boş zamanlarında, bir müzede gönüllü olarak çalışır; ziyaretçilere sergileri gezdirir ve her eserin önemini açıklar. Isabella, başkalarına antik uygarlıkların önemini öğretmek için kapsamlı bir kitap yayınlamayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
historian | tarihçi |
ancient | antik |
civilizations | uygarlıklar |
artifacts | eserler |
exhibit | sergi |
significance | önem |
comprehensive | kapsamlı |
Metin 2
English Text: “Jonathan is a climate scientist focused on studying the effects of global warming. His research involves analyzing data on rising temperatures, sea levels, and extreme weather patterns. Jonathan believes that understanding these trends is critical for developing effective environmental policies.
Besides conducting research, he frequently collaborates with policymakers to ensure that his findings are used to shape sustainable solutions. Jonathan hopes that his work will contribute to a global effort to combat climate change.”
Türkçe Çeviri: “Jonathan, küresel ısınmanın etkilerini inceleyen bir iklim bilimcisidir. Araştırmaları, sıcaklık artışı, deniz seviyeleri ve aşırı hava olaylarıyla ilgili verileri analiz etmeyi içerir. Jonathan, bu eğilimleri anlamanın, etkili çevresel politikalar geliştirmek için kritik olduğuna inanıyor.
Araştırma yapmanın yanı sıra, bulgularının sürdürülebilir çözümler şekillendirmekte kullanılmasını sağlamak için sık sık politika yapıcılarla iş birliği yapar. Jonathan, çalışmalarının iklim değişikliğiyle mücadele etmek için küresel bir çabaya katkıda bulunmasını umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
climate scientist | iklim bilimci |
global warming | küresel ısınma |
data analysis | veri analizi |
extreme weather | aşırı hava olayları |
policymakers | politika yapıcılar |
sustainable | sürdürülebilir |
combat | mücadele etmek |
Metin 3
English Text: “Amelia is a neuroscientist researching the impact of sleep on cognitive performance. She conducts experiments to understand how different sleep patterns affect memory and decision-making. Amelia believes that understanding sleep’s role in brain function can lead to better mental health treatments.
Aside from her lab work, Amelia frequently gives talks at universities to raise awareness about the importance of sleep. She aspires to develop programs that promote healthier sleep habits in modern society.”
Türkçe Çeviri: “Amelia, uyku düzeninin bilişsel performans üzerindeki etkisini araştıran bir sinirbilimcidir. Farklı uyku düzenlerinin hafıza ve karar verme üzerindeki etkisini anlamak için deneyler yapar. Amelia, uykunun beyin işlevindeki rolünü anlamanın, daha iyi zihinsel sağlık tedavilerine yol açabileceğine inanıyor.
Laboratuvar çalışmalarının dışında, uyku önemine dikkat çekmek için üniversitelerde sık sık konuşmalar yapar. Amelia, modern toplumda daha sağlıklı uyku alışkanlıklarını teşvik eden programlar geliştirmeyi hedefliyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
neuroscientist | sinirbilimci |
cognitive | bilişsel |
performance | performans |
memory | hafıza |
awareness | farkındalık |
promote | teşvik etmek |
habits | alışkanlıklar |
Metin 4
English Text: “Sebastian is an economist focusing on poverty and economic inequality. His research examines the causes and consequences of income disparities in different regions. Sebastian advocates for policies that promote economic justice and believes in the power of data to drive meaningful change.
He often works with non-profit organizations to develop strategies for reducing poverty. Sebastian dreams of one day influencing global economic policies that create more equitable opportunities for everyone.”
Türkçe Çeviri: “Sebastian, yoksulluk ve ekonomik eşitsizlik üzerine odaklanan bir ekonomisttir. Araştırmaları, farklı bölgelerdeki gelir eşitsizliklerinin nedenlerini ve sonuçlarını inceler. Sebastian, ekonomik adaleti teşvik eden politikaları savunur ve verinin anlamlı değişim yaratma gücüne inanmaktadır.
Sık sık yoksulluğu azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmek için kar amacı gütmeyen kuruluşlarla birlikte çalışır. Sebastian, bir gün herkes için daha adil fırsatlar sunan küresel ekonomik politikaları etkilemeyi hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
economist | ekonomist |
poverty | yoksulluk |
economic inequality | ekonomik eşitsizlik |
income disparities | gelir eşitsizlikleri |
advocate | savunucu |
non-profit | kar amacı gütmeyen |
equitable | adil |
Metin 5
English Text: “Clara is a linguist who studies endangered languages. She travels to remote communities to document languages that are at risk of disappearing. Clara believes that every language is a unique cultural treasure, representing the identity and history of a community.
Her goal is to develop educational programs that encourage younger generations to learn and preserve their native languages. Clara dreams of establishing a foundation dedicated to linguistic diversity and cultural preservation.”
Türkçe Çeviri: “Clara, yok olmakta olan dilleri inceleyen bir dil bilimcidir. Kaybolma riski altındaki dilleri belgelemek için uzak topluluklara seyahat eder. Clara, her dilin, bir topluluğun kimliğini ve tarihini temsil eden benzersiz bir kültürel hazine olduğuna inanır.
Amacı, genç nesilleri ana dillerini öğrenmeye ve korumaya teşvik eden eğitim programları geliştirmektir. Clara, dil çeşitliliğine ve kültürel korumaya adanmış bir vakıf kurmayı hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
linguist | dil bilimci |
endangered languages | yok olmakta olan diller |
document | belgelemek |
cultural treasure | kültürel hazine |
identity | kimlik |
preservation | koruma |
foundation | vakıf |
Metin 6
English Text: “Liam is a marine ecologist studying coral reefs and their ecosystems. His research focuses on the impact of climate change on coral health and biodiversity. Liam believes that coral reefs are essential for marine life, and their preservation is crucial for maintaining ecological balance.
He frequently collaborates with international organizations to raise awareness about the importance of protecting coral reefs. Liam hopes to develop programs that help restore damaged reefs and educate communities on sustainable practices.”
Türkçe Çeviri: “Liam, mercan resifleri ve ekosistemlerini inceleyen bir deniz ekoloğudur. Araştırmaları, iklim değişikliğinin mercan sağlığı ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisine odaklanır. Liam, mercan resiflerinin deniz yaşamı için hayati öneme sahip olduğuna ve ekolojik dengenin korunması için gerekli olduğuna inanıyor.
Mercan resiflerinin korunmasının önemi hakkında farkındalık yaratmak için uluslararası kuruluşlarla sık sık iş birliği yapar. Liam, hasar görmüş resifleri eski haline getirmeye ve toplulukları sürdürülebilir uygulamalar konusunda eğitmeye yardımcı olacak programlar geliştirmeyi umuyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
marine ecologist | deniz ekoloğu |
coral reefs | mercan resifleri |
biodiversity | biyolojik çeşitlilik |
preservation | koruma |
ecological balance | ekolojik denge |
restore | eski haline getirmek |
sustainable practices | sürdürülebilir uygulamalar |
Metin 7
English Text: “Olivia is a sociologist who studies urbanization and its effects on community dynamics. She analyzes how rapid city growth influences social relationships, housing, and public services. Olivia believes that understanding these changes is essential for creating policies that foster social cohesion.
Besides her research, she also leads workshops that encourage community involvement in urban planning. Olivia’s ultimate goal is to help design cities that promote both individual well-being and community unity.”
Türkçe Çeviri: “Olivia, kentleşme ve bunun topluluk dinamikleri üzerindeki etkilerini inceleyen bir sosyologdur. Hızlı şehirleşmenin sosyal ilişkiler, konut ve kamu hizmetleri üzerindeki etkilerini analiz eder. Olivia, bu değişimleri anlamanın sosyal uyumu teşvik eden politikalar yaratmak için önemli olduğuna inanır.
Araştırmalarının yanı sıra, topluluk katılımını şehir planlamasına teşvik eden atölye çalışmaları da yürütmektedir. Olivia’nın nihai hedefi, hem bireysel refahı hem de topluluk birliğini destekleyen şehirler tasarlamaya yardımcı olmaktır.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
sociologist | sosyolog |
urbanization | kentleşme |
community dynamics | topluluk dinamikleri |
social relationships | sosyal ilişkiler |
public services | kamu hizmetleri |
cohesion | uyum |
involvement | katılım |
Metin 8
English Text: “Ethan is a biotechnology researcher working on developing new vaccines. His focus is on creating vaccines that are more effective and accessible, especially for low-income regions. Ethan is committed to improving global health through scientific innovation.
In addition to his laboratory work, he collaborates with health organizations to ensure that his research reaches the communities that need it most. Ethan’s long-term vision is to contribute to a world where preventable diseases are no longer a threat.”
Türkçe Çeviri: “Ethan, yeni aşılar geliştirmek üzerine çalışan bir biyoteknoloji araştırmacısıdır. Odak noktası, özellikle düşük gelirli bölgeler için daha etkili ve erişilebilir aşılar yaratmaktır. Ethan, bilimsel yenilikler aracılığıyla küresel sağlığı iyileştirmeye kendini adamıştır.
Laboratuvar çalışmalarının yanı sıra, araştırmalarının en çok ihtiyaç duyan topluluklara ulaşmasını sağlamak için sağlık kuruluşlarıyla iş birliği yapmaktadır. Ethan’ın uzun vadeli vizyonu, önlenebilir hastalıkların artık bir tehdit olmadığı bir dünyaya katkıda bulunmaktır.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
biotechnology | biyoteknoloji |
researcher | araştırmacı |
vaccines | aşılar |
effective | etkili |
accessible | erişilebilir |
preventable diseases | önlenebilir hastalıklar |
threat | tehdit |
Metin 9
English Text: “Rachel is a documentary filmmaker who focuses on social and environmental issues. Her films shed light on topics like poverty, deforestation, and human rights. Rachel believes that storytelling can be a powerful tool for raising awareness and sparking change.
She often travels to remote areas to capture real-life stories and present them to a global audience. Rachel’s ambition is to create documentaries that not only inform but also inspire people to take action.”
Türkçe Çeviri: “Rachel, sosyal ve çevresel konulara odaklanan bir belgesel film yapımcısıdır. Filmleri, yoksulluk, ormansızlaşma ve insan hakları gibi konuları ele alır. Rachel, hikaye anlatımının farkındalık yaratmak ve değişimi tetiklemek için güçlü bir araç olabileceğine inanır.
Gerçek yaşam hikayelerini yakalamak ve küresel bir izleyici kitlesine sunmak için sık sık uzak bölgelere seyahat eder. Rachel’ın hedefi, sadece bilgilendiren değil, aynı zamanda insanları harekete geçmeye teşvik eden belgeseller yaratmaktır.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
documentary filmmaker | belgesel film yapımcısı |
poverty | yoksulluk |
deforestation | ormansızlaşma |
human rights | insan hakları |
storytelling | hikaye anlatımı |
awareness | farkındalık |
inspire | ilham vermek |
Metin 10
English Text: “Lucas is an economist with a passion for sustainable development. His research explores ways to balance economic growth with environmental preservation. Lucas believes that economic policies should promote sustainability and minimize negative impacts on the environment.
In addition to his academic work, he advises governments on implementing green policies that support both the economy and the ecosystem. Lucas envisions a future where economic prosperity goes hand in hand with environmental responsibility.”
Türkçe Çeviri: “Lucas, sürdürülebilir kalkınmaya ilgi duyan bir ekonomisttir. Araştırmaları, ekonomik büyümeyi çevresel koruma ile dengelemenin yollarını araştırır. Lucas, ekonomik politikaların sürdürülebilirliği teşvik etmesi ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmesi gerektiğine inanır.
Akademik çalışmalarının yanı sıra, hem ekonomiyi hem de ekosistemi destekleyen yeşil politikaların uygulanması konusunda hükümetlere danışmanlık yapmaktadır. Lucas, ekonomik refahın çevresel sorumlulukla el ele gittiği bir gelecek hayal ediyor.”
English Word | Turkish Meaning |
---|---|
sustainable development | sürdürülebilir kalkınma |
economic growth | ekonomik büyüme |
preservation | koruma |
green policies | yeşil politikalar |
ecosystem | ekosistem |
prosperity | refah |
responsibility | sorumluluk |
Bu C1 metinleri, ileri seviyedeki öğrenciler için kelime dağarcığını ve okuma-anlama becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.