Küçük Kelimesinin İngilizcesi 

Dil, kültürler arası iletişimin en önemli köprülerinden biridir. Türkçe’de sıkça kullanılan “küçük” kelimesi, İngilizce’ye çevrilirken bağlama bağlı olarak farklı seçenekler sunar. Bu yazıda, “küçük kelimesinin ingilizcesi” ifadesi etrafında kelimenin anlamını, kökenini, kullanım örneklerini ve farklı anlamlarını detaylandıracağız. Hem günlük konuşmada hem de edebi metinlerde “küçük” kelimesinin nasıl çevrilebileceğini öğreneceksiniz.

İngilizce’de “küçük” kelimesi genellikle “small” veya “little” olarak karşılanır. Bununla birlikte, bağlama göre “tiny” gibi eş anlamlılar da kullanılabilir. Bu farklar, kelimenin hangi bağlamda kullanıldığına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, fiziksel boyutları anlatırken “small” tercih edilirken, duygusal ya da nazik bir ifade için “little” kullanımı daha yaygın olabilir. Yazımızda bu farklılıkları ve kullanım inceliklerini örnek cümleler ve paragraf örnekleri ile açıklayacağız.

Küçük Kelimesinin Anlamı ve Kökeni

“Küçük” kelimesi, Türkçe’de boyut, miktar veya önemsizlik anlamlarında kullanılan yaygın bir sıfattır. Köken olarak Osmanlı döneminden beri dilimizde yer alan bu kelime, farklı bağlamlarda çeşitli anlam katmanlarına sahiptir.
İngilizce’de ise “küçük” kelimesi çoğunlukla “small” veya “little” olarak çevrilir. Ancak aralarında ince bir fark bulunmaktadır:

  • Small: Nesnel ölçüler, nicelik veya boyut ile ilgili durumlarda kullanılır.
  • Little: Hem fiziksel küçüklük hem de duygusal bağlamlarda, samimi ya da şefkatli bir ifade vermek amacıyla tercih edilir.
  • Tiny: Çok küçük, minik anlamında kullanılmak üzere “small” ve “little” arasında yer alan, ancak daha vurgulu bir küçüklük ifade eden bir kelimedir.

Bu farklılıkları göz önünde bulundurarak, kelimenin hangi bağlamda kullanıldığını anlamak, doğru çeviriyi yapmak açısından oldukça önemlidir.

İngilizce’de “Küçük” İçin Kullanılan Kelimeler

1. Small

“Small”, genel olarak boyut veya miktarın az olduğunu belirtmek için kullanılan en temel kelimedir.

  • Örnek: “The small car is very efficient.”
    (Küçük araba çok verimli.)

2. Little

“Little” kelimesi ise hem boyut hem de duygusal vurgu içeren durumlarda kullanılır.

  • Örnek: “She gave her little brother a hug.”
    (Küçük erkek kardeşine sarıldı.)

3. Tiny

“Tiny”, olağanüstü küçüklüğü vurgulamak için kullanılır ve genellikle nesnelerin çok minik olduğu durumlarda tercih edilir.

  • Örnek: “The kitten is so tiny and adorable.”
    (Yavru kedi o kadar minik ve sevimli ki.)

Bu kelimeler arasında seçim yaparken, cümlenin bağlamını ve vermek istediğiniz mesajın tonunu göz önünde bulundurmak gereklidir.

Kullanım Örnekleri ve Anlam Farklılıkları

“Küçük” kelimesinin farklı çeviri seçenekleri, cümlenin anlamına ve vurgulanmak istenen duyguya göre değişiklik gösterir. Örneğin, “küçük bir sorun” ifadesinde “small problem” kullanılırken; “küçük bir mutluluk” ifadesinde “little happiness” tercih edilebilir. Ayrıca, edebi metinlerde veya günlük konuşmada “tiny” kelimesi ile nesnenin aşırı küçüklüğü vurgulanabilir.

Bu farklar, dilin inceliklerini kavramak ve doğru çeviriyi yapmak açısından önemlidir. Aşağıda farklı bağlamlarda “küçük” kelimesinin kullanımına ilişkin detaylı açıklamalar ve örnek cümleler yer almaktadır.

 50 Örnek Cümle ve Türkçe Çevirileri

Aşağıdaki örnek cümleler, “küçük” kelimesinin farklı bağlamlarda nasıl çevrilebileceğini ve İngilizce cümlelerin Türkçe karşılıklarını içermektedir. Her cümle, dilin kullanım inceliklerini anlamanıza yardımcı olacak şekilde özenle seçilmiştir.

  1. English: The small cat is sleeping.
    Türkçe: Küçük kedi uyuyor.

  2. English: I saw a little bird on the branch.
    Türkçe: Dal üzerinde küçük bir kuş gördüm.

  3. English: She has a tiny smile on her face.
    Türkçe: Yüzünde küçük bir gülümseme var.

  4. English: The small book fits in my pocket.
    Türkçe: Küçük kitap cebime sığar.

  5. English: We live in a little house in the countryside.
    Türkçe: Kırsalda küçük bir evde yaşıyoruz.

  6. English: This is a small problem that can be solved easily.
    Türkçe: Bu, kolayca çözülebilecek küçük bir sorundur.

  7. English: He gave me a little gift on my birthday.
    Türkçe: Doğum günümde bana küçük bir hediye verdi.

  8. English: There is a tiny crack on the window.
    Türkçe: Pencerede küçük bir çatlak var.

  9. English: The small car is very economical.
    Türkçe: Küçük araba çok ekonomik.

  10. English: She wore a little red dress to the party.
    Türkçe: Partide küçük kırmızı bir elbise giydi.

  11. English: The room feels small without furniture.
    Türkçe: Oda mobilyasız küçük hissediliyor.

  12. English: He found a little clue in the mystery.
    Türkçe: Gizemde küçük bir ipucu buldu.

  13. English: The puppy is small but energetic.
    Türkçe: Köpek yavrusu küçük ama enerjik.

  14. English: I have a little concern about the project.
    Türkçe: Proje hakkında küçük bir endişem var.

  15. English: A small amount of water is enough for the plant.
    Türkçe: Bitki için yeterli olan küçük bir su miktarı var.

  16. English: She always carries a tiny notebook.
    Türkçe: Her zaman küçük bir defter taşır.

  17. English: The small town has a rich history.
    Türkçe: Küçük kasabanın zengin bir tarihi var.

  18. English: I need a little time to think.
    Türkçe: Düşünmek için küçük bir zamana ihtiyacım var.

  19. English: The small restaurant serves delicious food.
    Türkçe: Küçük restoran lezzetli yemekler sunar.

  20. English: He built a tiny model of a house.
    Türkçe: Küçük bir ev modelini inşa etti.

  21. English: The small steps lead to big changes.
    Türkçe: Küçük adımlar büyük değişikliklere yol açar.

  22. English: She has a little secret that she keeps hidden.
    Türkçe: Sakladığı küçük bir sırrı var.

  23. English: The small park is a peaceful retreat.
    Türkçe: Küçük park huzurlu bir sığınaktır.

  24. English: I received a little letter from an old friend.
    Türkçe: Eski bir arkadaşımdan küçük bir mektup aldım.

  25. English: A small cup of tea can relax you.
    Türkçe: Küçük bir fincan çay seni rahatlatabilir.

  26. English: The little child laughed joyfully.
    Türkçe: Küçük çocuk neşeyle güldü.

  27. English: A small gesture can mean a lot.
    Türkçe: Küçük bir jest çok şey ifade edebilir.

  28. English: He has a little interest in art.
    Türkçe: Sanata küçük bir ilgisi var.

  29. English: The small dog barked at the stranger.
    Türkçe: Küçük köpek yabancıya havladı.

  30. English: She bought a little dress for the event.
    Türkçe: Etkinlik için küçük bir elbise satın aldı.

  31. English: A small crack in the vase makes it unique.
    Türkçe: Vazoda küçük bir çatlak onu benzersiz yapar.

  32. English: He had a little bit of luck on his side.
    Türkçe: Yanında küçük bir şans vardı.

  33. English: The small island is a hidden gem.
    Türkçe: Küçük ada gizli bir cevherdir.

  34. English: She has a little problem with punctuality.
    Türkçe: Dakiklikle ilgili küçük bir problemi var.

  35. English: A small change in attitude can make a difference.
    Türkçe: Tutumda küçük bir değişiklik fark yaratabilir.

  36. English: He wrote a little note on the mirror.
    Türkçe: Ayna üzerine küçük bir not yazdı.

  37. English: The small gesture of kindness was appreciated.
    Türkçe: Küçük iyilik jesti takdir edildi.

  38. English: She has a little piece of advice for everyone.
    Türkçe: Herkese verebileceği küçük bir tavsiyesi var.

  39. English: The small number of participants made it intimate.
    Türkçe: Katılımcı sayısının küçük olması ortamı samimi yaptı.

  40. English: He felt a little sad after the movie.
    Türkçe: Filmden sonra küçük bir üzüntü hissetti.

  41. English: A small contribution can have a big impact.
    Türkçe: Küçük bir katkı büyük etki yaratabilir.

  42. English: The little bit of effort made all the difference.
    Türkçe: Küçük bir çaba tüm farkı yarattı.

  43. English: She has a small circle of close friends.
    Türkçe: Yakın arkadaşlardan oluşan küçük bir çevresi var.

  44. English: The little details often make the best memories.
    Türkçe: Küçük detaylar en iyi anıları oluşturur.

  45. English: A small investment can grow over time.
    Türkçe: Küçük bir yatırım zamanla büyüyebilir.

  46. English: He faced a little setback but recovered quickly.
    Türkçe: Küçük bir aksilik yaşadı ama çabucak toparlandı.

  47. English: The small community supports each other.
    Türkçe: Küçük topluluk birbirini destekler.

  48. English: She took a little walk in the park.
    Türkçe: Parkta küçük bir yürüyüşe çıktı.

  49. English: The small room felt cozy and warm.
    Türkçe: Küçük oda samimi ve sıcak hissettirdi.

  50. English: He made a little promise to himself to improve.
    Türkçe: Kendine küçük bir söz verdi, gelişmek için.

Paragraf Örnekleri ve Pratik Kullanım

Günlük Hayatta “Küçük” Kelimesi

Günlük konuşmalarımızda “küçük” kelimesi, çoğu zaman nesnelerin fiziksel boyutunu anlatmak için kullanılır. Örneğin, “küçük bir çocuk” ifadesi, çocuğun yaşının veya boyutunun küçük olduğunu belirtir. İngilizce’de bu bağlamda “small child” ya da samimi bir ifade olarak “little child” kullanılabilir. Bu nüansı doğru yakalamak, çeviri yaparken hem anlamın korunması hem de duygusal ifadenin aktarılması açısından oldukça önemlidir.

Ayrıca, “küçük” kelimesi, miktarın azlığını ya da önemsizliği de ifade edebilir. Örneğin, “küçük bir katkı” ifadesi, yapılan katkının miktarının az olduğunu veya değerin düşük olduğunu belirtir. İngilizce’de bu durumda “small contribution” ifadesi kullanılabilirken, bazen “a little contribution” şeklinde de duygusal bir vurgu eklenebilir.

Edebi Metinlerde ve Şiirsel Kullanımda

Edebiyat dünyasında “küçük” kelimesinin kullanımı, sadece fiziksel büyüklük ile sınırlı kalmaz. Şairler ve yazarlar, bazen duygusal ve imgesel anlamları da vurgulamak için bu kelimeyi özenle seçerler. “Küçük umutlar” veya “küçük hayaller” ifadeleri, yaşamın incelikli detaylarını, kırılganlıkları ve umut ışığını anlatır. İngilizce’de bu durumlarda “little hopes” veya “small dreams” gibi ifadeler tercih edilir.

İş ve Eğitim Hayatında

İş dünyasında ve akademik çalışmalarda, “küçük” kelimesi, genellikle nicelik veya ölçek anlatımında kullanılır. Örneğin, “küçük ölçekli bir işletme” ifadesi, işletmenin büyüklüğünün sınırlı olduğunu belirtir. Bu durumda İngilizce’de “small-scale business” ifadesi kullanılmaktadır. Eğitim materyallerinde de, öğrencilerin kelime dağarcığını geliştirmek için “küçük” kelimesinin farklı bağlamlarda kullanımı örneklerle gösterilir.

Detaylı Analiz: Farklı Bağlamlarda “Küçük” Kullanımı

“Küçük” kelimesi, farklı bağlamlarda hem doğrudan fiziksel küçüklüğü hem de mecazi anlamları ifade edebilir. Aşağıda bu farklılıkları detaylandıran birkaç örnek inceleyelim:

Fiziksel Büyüklük

Fiziksel büyüklük anlatımında “küçük” kelimesi, nesnelerin boyutunun azlığını vurgular. Örneğin, “küçük bir masa” ifadesi, masa boyutlarının sınırlı olduğunu belirtir. İngilizce’de bu durumda “small table” ifadesi tercih edilir. Benzer şekilde, “küçük oda” veya “küçük ev” gibi ifadeler günlük konuşmalarda sıkça karşımıza çıkar.

Duygusal ve İmgelersel Anlatım

Duygusal bağlamlarda “küçük” kelimesi, sıcaklık, şefkat veya kırılganlık gibi duyguları ifade etmek için kullanılır. “Küçük umutlar”, “küçük mutluluklar” ya da “küçük sırlar” gibi ifadeler, hayattaki incelikli detayları ve duygusal nüansları yansıtır. İngilizce’de bu bağlamda “little” kelimesi daha uygun bir seçim olabilir.

Nicelik ve Miktar

Miktar açısından “küçük” ifadesi, bir şeyin miktarının az olduğunu belirtir. “Küçük bir miktar”, “küçük bir katkı” gibi ifadelerde, sayı veya nicelik vurgulanır. Bu durumlarda İngilizce’de “small amount” veya “little contribution” gibi ifadeler kullanılır.

Uygulamalı Örnekler ve Paragraf İçinde Kullanım

Aşağıda, “küçük” kelimesinin farklı bağlamlarda nasıl kullanıldığını anlatan örnek paragraflar yer almaktadır:

Örnek Paragraf 1

Bir sabah erkenden uyanıp pencerenin önündeki küçük bahçeyi izlemek, günün geri kalanına umut ve enerji verir. Bu küçük ama huzur veren manzara, zihni dinlendirir ve kişinin iç dünyasını zenginleştirir. İngilizce’de bu ifadeyi “The small garden in front of the window fills my morning with hope” şeklinde çevirebiliriz. Bu cümle, fiziksel küçüklüğün yanı sıra, mekanın duygusal etkisini de yansıtmaktadır.

Örnek Paragraf 2

Öğrenciler, ders çalışırken küçük not defterlerine sık sık başvururlar. Bu küçük defterler, önemli bilgilerin kaydedilmesinde etkili araçlar olarak kullanılır. İngilizce olarak “Students often refer to their little notebooks during study sessions” şeklinde ifade edilebilir. Burada, not defterinin küçüklüğü, aynı zamanda işlevselliği ve samimiyeti vurgulamaktadır.

Örnek Paragraf 3

Kırsal bir kasabada yaşayan insanlar, küçük ama samimi bir topluluk ruhuna sahiptir. Bu küçük topluluk, birbirine destek olarak zorlukların üstesinden gelir. İngilizce çeviride “In a small town, people share a little sense of community” ifadesi kullanılabilir. Böylece, kelimenin hem fiziksel hem de sosyal anlamları ortaya konulmuş olur.

Ek Bilgiler ve İpuçları

Dil Öğrenenler İçin Öneriler

“Küçük” kelimesinin farklı İngilizce çeviri seçeneklerini öğrenmek, dil becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olur. Kelimeyi sadece “small” veya “little” olarak ezberlemek yerine, bağlam içinde kullanımını görmek çok daha faydalıdır. Örneğin, günlük hayatta, edebi metinlerde ve resmi yazışmalarda bu kelimenin nasıl farklı tonlar taşıdığını anlamak, çeviri yeteneğinizi artıracaktır.

Çeviri Teknikleri

Doğru çeviri yapabilmek için metnin bağlamını dikkatlice analiz etmek gerekir. Sadece kelimenin doğrudan karşılığını kullanmak yerine, cümlenin genel tonunu ve duygusunu da göz önünde bulundurmak önemlidir. Böylece, “küçük” kelimesinin İngilizce’deki karşılığını seçerken, “small”, “little” veya “tiny” arasında doğru tercihi yapabilirsiniz.

“Küçük” kelimesinin İngilizce karşılığını belirlerken, bağlamın önemi büyüktür. Genel anlamda, “small” kelimesi nesnel küçüklüğü ifade ederken, “little” daha samimi veya duygusal ifadeler için tercih edilir. Çok daha minik boyutları anlatmak istediğinizde ise “tiny” kelimesi devreye girer. Bu yazıda, “küçük kelimesinin ingilizcesi” konusunu derinlemesine ele aldık; kelimenin terim anlamını, kökenini, farklı çeviri seçeneklerini ve kullanım örneklerini detaylandırdık. Aynı zamanda, 50’den fazla örnek cümle ile her bir ifadenin Türkçe karşılığını sunarak, dil öğrenenlere pratik yapabilecekleri zengin bir kaynak sunduk.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

*

× Whatsapp Destek Hattı