Tıbbi çeviri, uzmanlık gerektiren, hassas ve dikkatli bir yaklaşım isteyen bir çeviri alanıdır. Tıbbi belgeler, raporlar, kullanım kılavuzları, akademik makaleler ve hastane kayıtları gibi çok sayıda içeriği kapsar.

Tercümanların doğru bilgi aktarması, hastaların sağlığı ve tıbbi süreçlerin güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, tıbbi çeviri süreçlerinin ayrıntılarını, gerekli becerileri ve dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız.

Tıbbi Çeviride İlk Adımlar: Hazırlık ve Araştırma

Tıbbi çeviriye başlamadan önce, çevirmenin hazırlık yapması gereklidir. Çevirmen, metni anlamak ve bağlama uygun çeviri yapabilmek için gerekli bilgiye sahip olmalıdır. İşte tıbbi çeviriye başlamadan önce yapılması gerekenler:

  1. Belgeyi Tanımak: Çeviri yapılacak belgenin türü (rapor, makale, hasta geçmişi vb.) hakkında bilgi edinmek, çeviri sürecini kolaylaştırır.
  2. Araştırma Yapmak: Tıbbi terimlerin doğru anlamlarını öğrenmek için güvenilir kaynaklardan araştırma yapılmalıdır.
  3. Tıbbi Terimlerin Çalışılması: Metindeki özel terimler, hastalık isimleri, ilaçlar ve prosedürler gibi detayların çevirisi önceden gözden geçirilmelidir.
  4. Referans Belgeleri Kullanmak: Aynı konu üzerine daha önce yapılan çeviriler veya sözlükler, çeviri sürecine rehberlik eder.

Tıbbi Çeviride Dil ve Terminoloji Kullanımı

Tıbbi çeviri, doğru terminoloji kullanımını gerektirir. Tıbbi terminoloji, anlam kaybı veya yanlış anlamaları önlemek adına hassas bir şekilde kullanılmalıdır. Tercüman, kaynak dildeki terimleri doğru bir şekilde hedef dile aktarmak zorundadır. İşte tıbbi terminolojiyi etkin kullanmanın bazı yöntemleri:

  • Terminoloji Sözlükleri Kullanın: Tıbbi çeviri yaparken tıbbi sözlüklerden ve terminoloji listelerinden faydalanın.
  • Doğru Çeviri Tercihi: Aynı anlamı taşıyan iki terimden daha anlaşılır ve yaygın olanı tercih edilmelidir.
  • Kısaltmalar ve Açıklamaları: Tıbbi belgelerde sıkça karşılaşılan kısaltmalar doğru anlaşılmalı ve gerekirse açıklama eklenmelidir.
  • Latince ve İngilizce Terimler: Özellikle tıbbi metinlerde Latince ve İngilizce terimler sık kullanıldığından, bu terimlerin anlamını bilmek önemlidir.

Tıbbi Çeviri Süreci: Adım Adım Yol Haritası

Tıbbi çeviri sürecinde dikkatli bir planlama yapmak, sürecin hatasız ilerlemesini sağlar. Aşağıdaki adımlar, çeviri sürecini profesyonel bir şekilde yönetmeye yardımcı olur:

  1. Belgeyi Analiz Etme: Tercüme edilecek metni anlamak için belgede kullanılan teknik terimleri ve özel ifadeleri analiz edin.
  2. İlk Çeviri: Çeviri işlemine başlamadan önce metni bir kez okuyun ve genel anlamını kavrayın.
  3. Redaksiyon ve Kontrol: İlk çeviriden sonra belgeyi dikkatlice gözden geçirin. Tıbbi çeviride hatalara yer yoktur; bu yüzden kontrol süreci kritik öneme sahiptir.
  4. Doğruluk ve Tutarlılık: Metindeki tıbbi bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek ve dilde tutarlılık sağlamak için belgeyi tekrar gözden geçirin.
  5. Uzman Görüşü Almak: Özellikle karmaşık veya kritik metinlerde, konunun uzmanlarından destek alabilirsiniz.

Tıbbi Çeviride Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tıbbi çeviride, bazı önemli noktalar tercümanın karşılaşabileceği zorlukları en aza indirir. İşte tıbbi çeviri yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar:

  • Hassasiyet: Tıbbi çeviriler, hasta sağlığını etkileyebilecek bilgiler içerdiğinden, hata yapmaktan kaçınılmalıdır.
  • Dikkatli Dil Kullanımı: Anlaşılır, doğru ve net bir dil kullanarak çeviriyi yapın. Karmaşık cümle yapılarından kaçının.
  • Gizlilik: Tıbbi belgeler genellikle kişisel ve gizli bilgilerdir. Bu nedenle gizliliğe özen gösterilmelidir.
  • Çift Kontrol: Tıbbi çevirilerde yanlış bir bilgi hayati sonuçlara yol açabileceğinden, çeviri en az iki kez kontrol edilmelidir.

Tıbbi Çeviri Türleri ve Kullanım Alanları

Tıbbi çeviri geniş bir alana yayılır ve birçok farklı belge türünü kapsar. Tıbbi çevirinin yaygın olarak yapıldığı bazı alanlar şunlardır:

  • Hasta Raporları: Hasta geçmişi, tedavi ve teşhis belgeleri.
  • Akademik Makaleler: Bilimsel araştırmalar, tıbbi dergi makaleleri ve yayınlar.
  • İlaç Prospektüsleri: İlaçların kullanım kılavuzları ve içerik bilgileri.
  • Tıbbi Cihaz Kullanım Kılavuzları: Tıbbi cihazların nasıl kullanılacağına dair ayrıntılı bilgiler.
  • Cerrahi Prosedürler: Ameliyat prosedürleri ve ameliyat sonrası bakım talimatları.

Tıbbi Çeviride Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Tıbbi çeviri yaparken bazı zorluklarla karşılaşmak mümkündür. Bu zorlukların üstesinden gelmek için çeşitli stratejiler kullanılabilir:

  • Karmaşık Terminoloji: Tıbbi terimler, anlaşılması zor olabilir. Bu durumda, profesyonel tıbbi sözlükler ve terminoloji listeleri kullanarak doğru karşılıkları bulun.
  • Hataların Önlenmesi: Çeviri tamamlandığında, metni bir başkasına okutmak veya redaksiyon yaparak hataları en aza indirgemek faydalıdır.
  • Dil Bariyeri: Latince veya İngilizce terimlerle karşılaşıldığında, bu terimleri anlamak için güvenilir kaynaklardan yararlanın.

Tıbbi Çeviri Yaparken Kullanılabilecek Araçlar ve Kaynaklar

Tıbbi çeviri yaparken doğru kaynaklardan ve profesyonel araçlardan yararlanmak, çeviri sürecini daha kolay hale getirir:

  • Medikal Sözlükler: Tıbbi terimlerin anlamını bulmak için kapsamlı tıbbi sözlükler kullanın.
  • Terminoloji Veritabanları: WHO ve benzeri kuruluşların sunduğu terminoloji veritabanları, profesyonel çeviri için güvenilir kaynaklardır.
  • Çeviri Belleği (TM) Araçları: Trados, MemoQ gibi çeviri bellek araçları, tıbbi terimlerin doğru kullanılmasını sağlar.
  • Çift Dilli Medikal Kılavuzlar: İlaç veya cihaz prospektüsleri, belirli terimlerin çevirisi için örnek niteliğinde olabilir.

Tıbbi Çeviride Kariyer Geliştirme ve Uzmanlaşma

Tıbbi çeviri, özel bilgi gerektiren bir alan olduğundan uzmanlık isteyen bir kariyer dalıdır. Tıbbi çeviri alanında uzmanlaşmak isteyen tercümanlar için bazı öneriler:

  1. Tıbbi Eğitim Almak: Tıbbi terminoloji veya temel tıp bilgisi eğitimi, çevirmenlerin bu alanda yetkinlik kazanmasına katkı sağlar.
  2. Uzmanlık Sertifikaları Edinmek: Tıbbi çeviri sertifikaları, çevirmenlerin yetkinliklerini artırabilir.
  3. Medikal Makale Çalışmaları Yapmak: Bilimsel dergileri takip ederek tıbbi terminolojiye hakimiyetinizi artırabilirsiniz.
  4. Uzman Tıbbi Çevirmenlerle İşbirliği Yapmak: Deneyimli çevirmenlerle işbirliği yapmak, alan hakkında bilgi edinmenize katkı sağlayabilir.

İşte tıbbın farklı alanlarında uzun ve zor 10 İngilizce-Türkçe çeviri örneği:

1. Kardiyoloji (Kalp Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient exhibits symptoms consistent with congestive heart failure, including dyspnea, fatigue, and edema in the lower extremities. An echocardiogram revealed a reduced ejection fraction, indicating compromised left ventricular function. Treatment will include diuretics, ACE inhibitors, and lifestyle modifications to manage fluid overload and improve cardiac output.”

Türkçe:
“Hasta, konjestif kalp yetmezliği ile uyumlu belirtiler göstermektedir; bunlar arasında nefes darlığı, yorgunluk ve alt ekstremitelerde ödem bulunmaktadır. Ekokardiyografi, sol ventrikül fonksiyonunun zayıfladığına işaret eden düşük ejeksiyon fraksiyonu olduğunu göstermiştir. Tedavi, sıvı yüklenmesini yönetmek ve kalp çıkışını artırmak amacıyla diüretikler, ACE inhibitörleri ve yaşam tarzı değişikliklerini içerecektir.”

2. Nöroloji (Sinir Sistemi Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient was admitted with a sudden onset of unilateral weakness and aphasia, suggestive of an ischemic stroke. MRI scans showed an infarction in the middle cerebral artery territory. Immediate administration of tissue plasminogen activator (tPA) was initiated to dissolve the clot and restore blood flow to the affected brain region.”

Türkçe:
“Hasta, ani başlayan tek taraflı güçsüzlük ve afazi ile kabul edildi; bu belirtiler iskemik inme ile uyumludur. MR görüntülemesi, orta serebral arter bölgesinde bir enfarktüs olduğunu gösterdi. Pıhtıyı eritmek ve etkilenen beyin bölgesine kan akışını yeniden sağlamak için doku plazminojen aktivatörü (tPA) hızla uygulandı.”

3. Onkoloji (Kanser Bilimi)

İngilizce:
“The pathology report confirms the presence of invasive ductal carcinoma with lymph node involvement. Due to the high grade and aggressive nature of the tumor, the treatment plan includes a combination of chemotherapy, radiation, and surgical resection to maximize the chances of remission.”

Türkçe:
“Patoloji raporu, lenf nodu tutulumuyla birlikte invaziv duktal karsinomun varlığını doğrulamaktadır. Tümörün yüksek dereceli ve agresif doğası nedeniyle, remisyon şansını artırmak için tedavi planı kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi rezeksiyon kombinasyonunu içermektedir.”

4. Gastroenteroloji (Sindirim Sistemi Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient presents with chronic abdominal pain, diarrhea, and weight loss, which are indicative of Crohn’s disease. Colonoscopy with biopsy confirmed transmural inflammation and granulomas in the ileum. The patient will be started on corticosteroids and immunomodulators to manage the inflammation.”

Türkçe:
“Hasta, Crohn hastalığını düşündüren kronik karın ağrısı, ishal ve kilo kaybı ile başvurmaktadır. Biyopsi ile yapılan kolonoskopi, ileumda transmural inflamasyon ve granülomlar olduğunu doğruladı. Hastada inflamasyonu yönetmek için kortikosteroidler ve immünomodülatörler başlanacaktır.”

5. Pulmonoloji (Akciğer Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient was diagnosed with chronic obstructive pulmonary disease (COPD), characterized by a prolonged history of smoking. Spirometry tests indicated a decreased FEV1/FVC ratio, confirming obstructive airway pathology. Management will include bronchodilators, inhaled corticosteroids, and pulmonary rehabilitation.”

Türkçe:
“Hasta, uzun süreli sigara içme öyküsü ile karakterize olan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) tanısı aldı. Spirometri testleri, obstrüktif hava yolu patolojisini doğrulayan düşük FEV1/FVC oranını gösterdi. Tedavi bronkodilatörler, inhale kortikosteroidler ve pulmoner rehabilitasyonu içerecektir.”

6. Psikiyatri (Ruh Sağlığı)

İngilizce:
“The patient exhibits symptoms of major depressive disorder, including anhedonia, persistent low mood, and suicidal ideation. Cognitive-behavioral therapy (CBT) and selective serotonin reuptake inhibitors (SSRIs) will be employed to address both the psychological and physiological aspects of the disorder.”

Türkçe:
“Hasta, anhedoni, sürekli düşük ruh hali ve intihar düşünceleri gibi majör depresif bozukluk belirtileri göstermektedir. Bozukluğun hem psikolojik hem de fizyolojik yönlerini ele almak için bilişsel-davranışçı terapi (BDT) ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) kullanılacaktır.”

7. Endokrinoloji (Hormon Bilimi)

İngilizce:
“Laboratory results reveal an elevated fasting glucose level and HbA1c, indicative of type 2 diabetes mellitus. The patient will begin a regimen that includes metformin and lifestyle interventions focused on diet and exercise to control blood sugar levels.”

Türkçe:
“Laboratuvar sonuçları, tip 2 diabetes mellitus ile uyumlu olarak yüksek açlık glukoz seviyesi ve HbA1c göstermektedir. Hasta, kan şekeri seviyelerini kontrol altına almak için metformin ve diyet ile egzersize odaklanan yaşam tarzı değişikliklerini içeren bir tedaviye başlayacaktır.”

8. Dermatoloji (Deri Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient has been diagnosed with atopic dermatitis, characterized by erythematous, pruritic lesions predominantly on the flexural surfaces. Topical corticosteroids and emollients will be prescribed to alleviate inflammation and maintain skin hydration.”

Türkçe:
“Hasta, esnek yüzeylerde ağırlıklı olarak görülen eritemli, kaşıntılı lezyonlarla karakterize atopik dermatit tanısı aldı. Enflamasyonu hafifletmek ve cilt nemini korumak için topikal kortikosteroidler ve yumuşatıcılar reçete edilecektir.”

9. Nefroloji (Böbrek Hastalıkları)

İngilizce:
“Chronic kidney disease stage III was confirmed based on glomerular filtration rate (GFR) and serum creatinine levels. The treatment plan includes ACE inhibitors to control blood pressure and dietary restrictions to limit potassium and phosphorus intake.”

Türkçe:
“Kronik böbrek hastalığı evre III, glomerüler filtrasyon hızı (GFR) ve serum kreatinin seviyelerine dayanarak doğrulandı. Tedavi planı, kan basıncını kontrol etmek için ACE inhibitörlerini ve potasyum ile fosfor alımını sınırlamak için diyet kısıtlamalarını içermektedir.”

10. Oftalmoloji (Göz Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient has been diagnosed with diabetic retinopathy, evidenced by microaneurysms and neovascularization in the retina. Laser photocoagulation therapy will be administered to prevent further damage and preserve vision.”

Türkçe:
“Hasta, retinada mikroanevrizmalar ve yeni damar oluşumu ile karakterize diyabetik retinopati tanısı aldı. Görme yetisini korumak ve daha fazla hasarı önlemek amacıyla lazer fotokoagülasyon tedavisi uygulanacaktır.”

11. Hematoloji (Kan Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient was diagnosed with acute myeloid leukemia, as confirmed by bone marrow biopsy showing a high blast cell count. The treatment will include induction chemotherapy to achieve remission, followed by consolidation therapy to reduce the likelihood of relapse.”

Türkçe:
“Hasta, kemik iliği biyopsisinde yüksek blast hücre sayısının görülmesiyle doğrulanan akut miyeloid lösemi tanısı aldı. Tedavi, remisyon sağlamak için indüksiyon kemoterapisini ve nüks olasılığını azaltmak amacıyla konsolidasyon tedavisini içerecektir.”

12. Ortopedi (Kemik ve Eklem Hastalıkları)

İngilizce:
“The patient presents with severe osteoarthritis in the knee joint, leading to chronic pain and decreased mobility. Conservative management has been unsuccessful, and a total knee arthroplasty has been recommended to restore joint function and alleviate pain.”

Türkçe:
“Hasta, diz ekleminde şiddetli osteoartrit ile başvurmaktadır; bu durum kronik ağrıya ve hareket kısıtlılığına yol açmaktadır. Konservatif tedavi başarısız olmuştur ve eklem fonksiyonunu geri kazandırmak ve ağrıyı hafifletmek için total diz artroplastisi önerilmiştir.”

13. Hepatoloji (Karaciğer Hastalıkları)

İngilizce:
“Based on elevated liver enzymes and imaging studies showing hepatomegaly, the patient has been diagnosed with non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD). Lifestyle changes, including weight loss and a low-fat diet, are recommended as primary interventions.”

Türkçe:
“Yüksek karaciğer enzimleri ve hepatomegali gösteren görüntüleme çalışmaları temel alınarak hastaya alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) tanısı konulmuştur. İlk müdahale olarak kilo kaybı ve düşük yağ içeren bir diyet gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir.”

14. Enfeksiyon Hastalıkları

İngilizce:
“The patient tested positive for Mycobacterium tuberculosis on a sputum culture, confirming active tuberculosis infection. A four-drug regimen, including isoniazid, rifampicin, pyrazinamide, and ethambutol, will be initiated for six months to ensure effective treatment.”

Türkçe:
“Hastanın balgam kültüründe Mycobacterium tuberculosis pozitif çıkmış, aktif tüberküloz enfeksiyonu doğrulanmıştır. Etkili tedavi sağlamak için altı ay süreyle izoniazid, rifampisin, pirazinamid ve etambutol içeren dört ilaçlı bir tedavi rejimine başlanacaktır.”

15. Endovasküler Cerrahi

İngilizce:
“The patient presented with an abdominal aortic aneurysm measuring over 5 cm in diameter. Due to the risk of rupture, endovascular aneurysm repair (EVAR) has been recommended to reinforce the aorta wall and prevent fatal bleeding.”

Türkçe:
“Hasta, çapı 5 cm’nin üzerinde olan bir abdominal aort anevrizması ile başvurdu. Yırtılma riski nedeniyle, aorta duvarını güçlendirmek ve ölümcül kanamayı önlemek amacıyla endovasküler anevrizma onarımı (EVAR) önerilmiştir.”

16. Nefroloji (Böbrek Nakli)

İngilizce:
“The patient with end-stage renal disease (ESRD) is a candidate for kidney transplantation. HLA matching with a potential donor has shown a high compatibility rate, and immunosuppressive therapy will be required to prevent graft rejection post-surgery.”

Türkçe:
“Son dönem böbrek hastalığı (ESRD) bulunan hasta, böbrek nakli adayıdır. Potansiyel donör ile yapılan HLA uyum testinde yüksek bir uyum oranı görülmüş olup, ameliyat sonrası naklin reddedilmesini önlemek için immünosupresif tedavi gerekecektir.”

17. Radyoloji (Radyasyon Onkolojisi)

İngilizce:
“The patient has been referred for stereotactic body radiotherapy (SBRT) due to a localized, early-stage lung tumor. This high-dose, targeted radiation approach minimizes damage to surrounding healthy tissue while effectively treating the tumor.”

Türkçe:
“Hasta, lokalize, erken evrede bir akciğer tümörü nedeniyle stereotaktik vücut radyoterapisi (SBRT) için yönlendirilmiştir. Bu yüksek doz, hedefe yönelik radyasyon yöntemi, tümörü etkili bir şekilde tedavi ederken çevredeki sağlıklı dokulara zarar verilmesini en aza indirir.”

18. Romatoloji (Romatizmal Hastalıklar)

İngilizce:
“The patient shows symptoms of systemic lupus erythematosus (SLE), with malar rash, joint pain, and kidney involvement. Immunosuppressive medications, including hydroxychloroquine, will be prescribed to manage the autoimmune response.”

Türkçe:
“Hasta, malar döküntü, eklem ağrısı ve böbrek tutulumuyla karakterize sistemik lupus eritematozus (SLE) belirtileri göstermektedir. Otoimmün yanıtı yönetmek amacıyla hidroksiklorokin de dahil olmak üzere immünosupresif ilaçlar reçete edilecektir.”

19. Nöroşirurji (Beyin ve Sinir Cerrahisi)

İngilizce:
“An MRI scan revealed a glioblastoma multiforme in the left temporal lobe, requiring immediate surgical resection. Postoperative radiotherapy and chemotherapy will follow to reduce recurrence risk and manage malignant cell spread.”

Türkçe:
“MR görüntülemede, sol temporal lobda glioblastoma multiforme tespit edilmiş olup, acil cerrahi rezeksiyon gerekmektedir. Nüks riskini azaltmak ve malign hücre yayılımını yönetmek için ameliyat sonrası radyoterapi ve kemoterapi uygulanacaktır.”

20. Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik)

İngilizce:
“The patient is diagnosed with gestational diabetes, requiring close monitoring and dietary adjustments to control blood glucose levels. Insulin therapy may be initiated if glucose targets are not met to reduce the risk of fetal macrosomia and other complications.”

Türkçe:
“Hasta, kan glukoz seviyelerini kontrol altına almak için yakın takip ve diyet ayarlamaları gerektiren gestasyonel diyabet tanısı almıştır. Glukoz hedefleri karşılanmazsa, fetal makrozomi ve diğer komplikasyon risklerini azaltmak amacıyla insülin tedavisine başlanabilir.”

Tıbbi çeviri, özel bilgi, dikkat ve hassasiyet gerektiren bir alandır. Tercümanlar, tıbbi metinlerde doğru terminoloji ve gramer kurallarını kullanarak titizlikle çalışmalıdır.

Tıbbi çeviri yaparken kalite, doğruluk ve gizlilik ön planda tutulmalı; profesyonel kaynaklardan ve terminoloji listelerinden yararlanılmalıdır. Tıbbi çeviri alanında uzmanlaşarak başarılı bir kariyer inşa etmek isteyen tercümanlar, bu rehberi takip ederek profesyonel becerilerini geliştire

Sağlık ve tıbbi alanlarda doğru iletişim, profesyonel çeviri ile başlar. Tıbbi çevirilerinizde Translate TR’nin uzmanlığına güvenin, doğru bilgiye ulaşın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

You may use these <abbr title="HyperText Markup Language">HTML</abbr> tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

*

× Whatsapp Destek Hattı