İngilizce öğrenmek isteyenlerin en etkili yöntemlerinden biri de kısa ve kolay hikayeler üzerinden çalışmaktır. Bu yazıda, ıngilizce seviyenizi geliştirmek için kullanabileceğiniz 10 kolay ıngilizce hikaye ve Türkçe çevirisi yer almaktadır. Aynı zamanda, hikayelerde yer alan önemli kelimeleri de listeleyerek kelime dağarınızı geliştirmenize yardımcı olacağız.
1. The Cat and the Mouse
Once upon a time, there was a cat and a mouse. They lived in the same house. The cat always tried to catch the mouse, but the mouse was very clever. One day, the mouse found a hiding place where the cat could not reach.
Bir zamanlar, bir kedi ve bir fare vardı. Aynı evde yaşıyorlardı. Kedi her zaman fareyi yakalamaya çalışır, ama fare çok zekiydi. Bir gün fare, kedinin ulaşamayacağı bir saklanma yeri buldu.
Önemli Kelimeler:
- Cat: Kedi
- Mouse: Fare
- Clever: Zeki
- Hiding place: Saklanma yeri
2. The Little Bird
A little bird was sitting on a tree. It was singing happily. Suddenly, a cat saw the bird and wanted to catch it. The bird flew away quickly, and the cat was left disappointed.
Küçük bir kuş ağaçta oturuyordu. Mutlu bir şekilde şarkı söylüyordu. Aniden, bir kedi kuşu gördü ve onu yakalamak istedi. Kuş hızlıca uçtu ve kedi hayal kırıklığına uğradı.
Önemli Kelimeler:
- Bird: Kuş
- Tree: Ağaç
- Singing: Şarkı söylemek
- Disappointed: Hayal kırıklığına uğramış
3. The Lost Dog
A boy lost his dog. He searched everywhere, but he couldn’t find it. Finally, he went to the park and saw his dog playing with other dogs. He was very happy to find his dog.
Bir çocuk köpeğini kaybetmişti. Her yerde aradı ama bulamadı. Sonunda parka gitti ve köpeğini diğer köpeklerle oynarken gördü. Köpeğini bulduğu için çok mutlu oldu.
Önemli Kelimeler:
- Lost: Kaybetmek
- Dog: Köpek
- Search: Aramak
- Park: Park
4. The Rabbit and the Turtle
One day, a rabbit challenged a turtle to a race. The rabbit ran fast, but it became tired and stopped to rest. The turtle kept walking slowly and won the race.
Bir gün, bir tavşan bir kaplumbağaya yarış teklif etti. Tavşan hızlı koştu ama yoruldu ve dinlenmek için durdu. Kaplumbağa yavaş yürümeye devam etti ve yarışı kazandı.
Önemli Kelimeler:
- Rabbit: Tavşan
- Turtle: Kaplumbağa
- Race: Yarış
- Tired: Yorgun
5. The Farmer and the Cow
A farmer had a cow that gave a lot of milk. Every morning, the farmer milked the cow and sold the milk in the market. One day, the cow became sick, and the farmer was very worried.
Bir çiftçinin çok süt veren bir ıneği vardı. Her sabah çiftçi ineği sağıp pazarda sütü sattı. Bir gün, ınek hastalandı ve çiftçi çok endişelendi.
Önemli Kelimeler:
- Farmer: Çiftçi
- Cow: İnek
- Milk: Süt
- Sick: Hasta
6. The Boy and the Apple Tree
A boy loved to play under an apple tree. One day, he was hungry and climbed the tree to pick an apple. The apples were sweet, and the boy was happy.
Bir çocuk elma ağacının altında oynamayı severdi. Bir gün, acıkmıştı ve elma toplamak için ağaça tımandı. Elmalar tatlıydı ve çocuk mutlu oldu.
Önemli Kelimeler:
- Apple tree: Elma ağacı
- Hungry: Aç
- Climb: Tırmanmak
- Sweet: Tatlı
7. The Fox and the Grapes
A fox saw some grapes hanging from a vine. He tried to reach them, but they were too high. He walked away, saying, “Those grapes are probably sour.”
Bir tilki, asmadan sarkan bazı üzümler gördü. Onlara ulaşmaya çalıştı, ama çok yüksekti. “O üzümler muhtemelen ekşi,” diyerek uzaklaştı.
Önemli Kelimeler:
- Fox: Tilki
- Grapes: Üzüm
- Vine: Asma
- Sour: Ekşi
8. The Lion and the Mouse
A lion was sleeping when a mouse ran over his paw. The lion woke up and caught the mouse. The mouse begged for its life, and the lion let it go. Later, the mouse helped the lion escape from a hunter’s net.
Bir aslan uyuyordu ve bir fare pençesinin üzerinden geçti. Aslan uyandı ve fareyi yakaladı. Fare hayatı için yalvardı ve aslan onu bıraktı. Daha sonra fare, aslanı bir avcının ağından kurtardı.
Önemli Kelimeler:
- Lion: Aslan
- Mouse: Fare
- Paw: Pençe
- Hunter: Avcı
9. The Fisherman and the Fish
A fisherman caught a small fish. The fish begged the fisherman to let it go, saying it was too small. The fisherman smiled and said, “I will not let you go. You are better than nothing.”
Bir balıkçı küçük bir balık yakaladı. Balıkçıya çok küçük olduğunu söyleyerek onu serbest bırakması için yalvardı. Balıkçı gülümseyerek, “Seni bırakmam. Hiç yoktan iyisin,” dedi.
Önemli Kelimeler:
- Fisherman: Balıkçı
- Fish: Balık
- Small: Küçük
- Better: Daha iyi
10. The Ant and the Dove
An ant fell into a river. A dove saw it and dropped a leaf into the water. The ant climbed onto the leaf and was saved. Later, the ant saved the dove from a hunter.
Bir karınca nehre düştü. Bir güvercin bunu gördü ve suya bir yaprak bıraktı. Karınca yaprağa tımandı ve kurtuldu. Daha sonra karınca, güvercini bir avcıdan kurtardı.
Önemli Kelimeler:
- Ant: Karınca
- Dove: Güvercin
- River: Nehir
- Leaf: Yaprak