İngilizce öğrenenlerin sıkça karşılaştığı bağlaçlardan biri olan “but”, cümlelerde zıtlık veya farklılık belirtmek için kullanılır. Bu yazıda “but” bağlacının anlamını, kullanım alanlarını ve örnek cümlelerle nasıl kullanıldığını ele alacağız. Ayrıca, tablolar ve listelerle öğreniminizi kolaylaştıracağız.
But Nedir?
“But”, Türkçe’de “ama”, “fakat”, “ancak” gibi anlamlar taşır. İki farklı fikri birbirine bağlayarak bir karşıtlık ya da beklenmedik bir durum ifade eder.
Örnek:
- “I wanted to play outside, but it was raining.”
(Dışarıda oynamak istedim, ama yağmur yağıyordu.)
But Kullanımı İçin Temel Kurallar
- Zıtlık Belirtmek İçin Kullanılır:
“But”, iki karşıt fikri bağlar.
Örnek:
- “He is very talented, but he lacks confidence.”
(O çok yetenekli, ama özgüveni eksik.)
- Duygusal Durumlarda Beklenmedikliği Gösterir:
İki cümle arasında beklenmedik bir durumu ifade eder.
Örnek:
- “She seemed shy, but she talked a lot at the party.”
(Utangaç göründü, ama partide çok konuştu.)
- Farklı Zamanlarla Kullanılabilir:
Farklı zaman kipleriyle “but” kullanımı mümkündür.
Örnek:
- “I will call you tomorrow, but I might be late.”
(Seni yarın arayacağım, ama geç kalabilirim.)
But Kullanımı ile İlgili Tablo
Cümle Yapısı | Türkçe Anlamı | Açıklama |
---|---|---|
I studied hard, but I failed. | Çok çalıştım, ama başarısız oldum. | Zıtlık ifade eder. |
He is rich, but not happy. | Zengin, ama mutlu değil. | Kısa bir karşılaştırma yapılır. |
She wanted to stay, but had to go. | Kalmak istedi, ama gitmek zorunda kaldı. | Beklenmedik bir durum belirtilir. |
I love coffee, but not tea. | Kahveyi severim, ama çayı sevmem. | Tercihler arasında karşıtlık vardır. |
We are tired, but we are happy. | Yorgunuz, ama mutluyuz. | Duygusal bir zıtlık ifade eder. |
But ile İlgili 10 Örnek Cümle
Günlük Hayatta Kullanılan Basit Cümleler
- I want to buy that dress, but it’s too expensive.
(O elbiseyi almak istiyorum, ama çok pahalı.) - He is smart, but he doesn’t study much.
(O zeki, ama fazla çalışmıyor.) - She loves singing, but she is shy to perform.
(Şarkı söylemeyi seviyor, ama sahnede söylemeye çekiniyor.) - The weather was sunny, but it was cold.
(Hava güneşliydi, ama soğuktu.) - I invited her to the meeting, but she didn’t come.
(Onu toplantıya davet ettim, ama gelmedi.)
Akademik ve Resmi Kullanım Örnekleri
- The theory is compelling, but it lacks evidence.
(Teori ilgi çekici, ama kanıt eksikliği var.) - His argument is logical, but it contradicts previous research.
(Argümanı mantıklı, ama önceki araştırmalarla çelişiyor.) - The results are promising, but more data is needed.
(Sonuçlar umut verici, ama daha fazla veriye ihtiyaç var.)
Karar Verme Durumlarında Kullanım
- I would love to join you, but I have an appointment.
(Size katılmak isterim, ama bir randevum var.) - She considered moving to another city, but she decided to stay.
(Başka bir şehre taşınmayı düşündü, ama kalmaya karar verdi.)
But Bağlacı ile İlgili İleri Düzey Cümleler
“But” bağlacı günlük hayattan akademik yazılara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. İşte ileri düzey örnekler:
- He tried everything to solve the problem, but all his efforts were in vain.
(Sorunu çözmek için her şeyi denedi, ama tüm çabaları boşa çıktı.) - The plan seemed flawless, but unforeseen challenges emerged.
(Plan kusursuz görünüyordu, ama beklenmedik zorluklar ortaya çıktı.)
Sık Yapılan Hatalar ve Doğru Kullanım
-
Virgül Eksikliği
- Yanlış: I like her but she doesn’t like me.
- Doğru: I like her, but she doesn’t like me.
-
Anlam Bütünlüğünü Bozmak
- Yanlış: He is rich but.
- Doğru: He is rich, but he is not generous.
Öğrenimi Kolaylaştıracak İpuçları
- Bolca Pratik Yapın: But ile cümleler kurarak yazma pratiği yapabilirsiniz.
- Çalışma Listeleri Oluşturun: Yeni öğrendiğiniz kelimeleri kullanarak but bağlacıyla cümleler yazın.
- Günlük Hayatta Uygulayın: Günlük konuşmalarınızda “but” kullanmaya özen gösterin.
“But” bağlacı İngilizce dilinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Cümleler arasında zıtlık kurarak anlam bütünlüğü sağlar. Yukarıdaki tablolar ve örneklerle bu bağlacı daha etkili kullanabilirsiniz.